''Aslında senin uyanmanı beklerken hep seninle yapmayı planladığım bir konuşma vardı. Seninle orada, yerin altında bir konuşma yapmıştık. Ben o günden beri bunun hayaliyle yaşıyorum Kumru. Tek başıma bir eve çıkarken bile büyük bir eve taşınmak istedim çünkü her zaman senin için de bir odam olsun istedim. Biliyorum çok büyük bir geçmişimiz yok ama benim hayatımdaki insanlar öyle sahte insanlardı ki siz benim tanıştğım en gerçek kişilersiniz. Sen sanki benim hep hayalini kurduğum kız kardeşimsin, arkadaşımsın. Söylemek
istediğim şey şu .. Eğer istersen... Ben senin benimle yaşamanı çok istiyorum Kumru. Odan seni bekliyor."
Nisan'ın sözleri beni belki de hayatımda hiç duygulanmadığım kadar duygulandırdı. Gerçek dostluğu yerin üzerinde bir kez bulamayıp yerin altında bulacağımı nasıl bilebilirdim? Gariptir ki her biri ailemden biri gibi hissettiriyor. Hepsinin sesi, bakışı çok tanıdık. Hepsi bana tutsaklığı ve özgürlüğü hatırlatıyor.