Gönderi

sabahın beşi, güneş doğdu doğacak. kan çanağı gözlerinle bakıyorsun etrafa, beşten sonra uyuyup göreceğin kabusları düşünüyorsun. yatmadan önce soğuk bir duşla, kurtulmak istiyorsun çürüklerinden. dinç olmak istedikçe ruhunun yere yıkılışını izliyorsun. eline bir sigara kutusu ulaşıyor, yakmaya tenezzül bile etmezken dudaklarının arasında buluyorsun. sonra dalıyorsun dün yaşanılanların yarınına ne katacağını hesaplamaya. dank ediyor bir anda, ufak bir inleme çınlıyor kulağında. yarını arzuluyorsun. dünün bugününle aynı olduğunu bildiğin halde. sonra saate bakıyorsun altı. altıdan sonra uyuyup göreceğin kabusları düşünüyorsun. yatmadan önce yatağını düzeltiyorsun. yorganın altına güçsüz bedenini seriyorsun. şifonyerde duran yarım kalmış kitap gözüne çarpıyor. uzanıp alıyorsun, kaldığın sayfa belli ama hatırlamıyorsun. düşüncelere dalıyorsun, okudukça daha çok düşünmeye başlıyorsun. sonra sıkılıp tekrar aynı yerine koyuyorsun. saate bakıyorsun yedi. yediden sonra uyuyamıyorsun. gözlerini acıdan ovuşturarak kalkıyorsun yataktan. dün’ü devam ettirip saat beş olana kadar kabuslarla yaşıyorsun.
·
170 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.