Yaklaşık bir yıldır dini inanca sahip değilim. Dinden çıktıktan sonra hayatımın anlamını kaybettim. Önceden ilgi duyduğum her şey artık çok gereksiz geliyordu. Kendimi tamamen boşlukta hissediyordum.
Bir anlam bulmak zorundaydım. Bu kitabın anlam bulma konusunda bana yardımcı olabileceğini biliyordum.
Kitapta
Viktor E. Frankl İkinci Dünya Savaşı sırasında insanlıkdışı toplama kamplarında uzun süre tutuklu kalarak ailesinden birçok kişiyi bu kamplarda kaybedip yaşanan tüm bu acılara rağmen neden
yaşamaya devam ettiğini anlatmakta.
Viktor E. Frankl yaşamın anlamının her zaman değiştiğini, ancak hiçbir zaman yok olmadığını söylüyor. Logoterapiye göre yaşamın anlamı üç farklı yoldan keşfedilebilir:
1.Bir eser yaratarak ya da iş yaparak.
2. Bir şey yaşayarak ya da bir insanla etkileşerek.
3. Kaçınılmaz acıya yönelik bir tavır geliştirerek.
Viktor E. Frankl umudun yitirilmemesi konusuna da sıkça değiniyor: Önemli olan bizim hayattan ne beklediğimiz değil hayatın bizden ne beklediğidir. Yarın ne olacağını bilmiyoruz bu yüzden umudun yitirilmemesi gerekir.
Bunun üzerine
Mustafa Kemal Atatürk'ün "Umutsuz durumlar yoktur. Umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim." Alıntısını yazmasam olmaz. Söz veriyorum Atam ben de bir daha umudumu yitirmeyeceğim.
Viktor E. Frankl İkinci defa yaşıyormuşçasına ve ilk kez şimdi yapmak üzere olduğunuz gibi hatalı hareket etmişçesine yaşayın diyor. Bunu
Friedrich Nietzsche aynı hayatın sonsuz defa tekrarlanacağını, buna göre yaşamamız, karar vermemiz gerektiğini söylüyordu. Çünkü hayatımız acı ve pişmanlıklarla doludur ve aynı şeyleri sonsuz defa yaşamak istemeyiz.