Gönderi

Merhum Tufan Paşa, Haçın'ın Milli Kuvvetler tarafından muhasarası esnasında Ermenilerin muhasarayı yararak Türk köylerini yağma ve katliâm eylediklerini görmüş, Haçın'dan çıkan yukarıdaki bahsettiğimiz Ermeni saldırganlarını takip etmek üzere Kozan tarikiyle Feke üzerinden arkadaşlarıyla bunlara karşı yürümüştü. Bu yürüyüş esnasında aklına gelen ilk tedbir, bütün müftülere birer telgraf çekerek "Müslümanların malları yağmalanmakta, din, namus ve şeref-i milli bugün Ermeni canilerin eline düşmüş ve düşmekte olduğundan bütün din adamlarının köylerinde, kasabalarında eli silâh tutan Müslümanlarla beraber Ermeni canilerinin karşısına çıkmalarını" rica etmişti. Yirmi dört saat geçmeden müftüler, din adamlarımız bu emre itaat etmişlerdi. Müslümanlığın, Türklüğün, milliyetçiliğin, Türk bayrağının yere düşmemesi için saldırıcı Ermenilerin karşısına çıkan müftüler, müfreze kumandanı vazifesi takınarak Tufan Paşa'ya "Emret, işte geldik!" demişlerdi. Ermeni saldırıcılarını Türk köylerinden çıkartarak Haçın kasabasına tekrar geri çekilmelerini teminde ve Haçın'ın sükûtunda, Milli Kuvvetler içerisinde bir nefer gibi çalışan bu din adamları bir tarafta; bizim Hürriyet ve İtilafçıların yine din maskesi altında dini, Müslümanlığı hiç kimseye bırakmayan hocaları diğer tarafta... İkisini kıyas etmenin artık ne dereceye kadar doğru olduğuna dair kararı okuyuculara terk ediyoruz.
Sayfa 67
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.