Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hıristiyan dünyasında ve Hıristiyanlığın dolaylı ya da dolaysız et­kilediği ekinlerde "günahkar insan"la "Tanrı"sı arasındaki çelişki çok belirgindir. Buralarda insan "Tanrı'ya benzemeye" çağrılır. "Tanrıya benzer" yaratılmışur. Ama "günahkar"dır. Peki, Tanrı'ya benzer ya­ratıldığına göre, günah nasıl sızabilmiştir bu dünyaya? İnsanoğlu, dav­ranışlarında hem "Tanrı"ya benzerdir, hem de "günahkar". Başlangıçta, insanoğlu "Tanrı'ya benziyordu", günah sonradan ortaya çıktı. Tanrı ülküsüyle günahlı gerçeklik arasındaki çatşkı, kutsalı, tanrısalı şey­tansıya çeviren bir yıkımın sonucudur. Bu dediğimiz hem toplumsal tarih için geçerlidir, hem de, makinacı-gizemci uygarlık insanın "tan­rısal" yüklemlerini bastırmaya başlayalı beri, her çocuğun evrimi için. İnsanoğlunun kökeni cennettedir, ve içinde hep cennet özlemi vardır. Bir bakıma, evrende boygöstermiştir ve hep cennete dönmeyi öz­lemektedir. Bunlar, insanın coşkusal anlatımlarını çözmeyi bilen her­kes için tartışılmaz gerçekliklerdir. İnsanoğlu özünde iyidir, ama ala­bildiğine kabadır da. İyilikten kötülüğe, kabalığa geçişi her çocukta gözleriz. Demek ki Tanrı insanın İÇİNDE'dir, onu daha başka yerlerde, tek başına egemenlik sürdürürken aramak boşunadır. Cennet, içi­mizdeki doğru yol ve iyiliktedir, yoksa insan denen memeli hayvanın yitik cennetin yerine koyduğu, melek ve iblislerle dolu o gizemli "öbür dünya"da değil.
Pdf
·
116 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.