Gönderi

O gün Bruno öldü, hiç akla gelmeyen bir sonla ... Küçük kalbinde can dostu Shumell'in babasını bulacağı, arkadaşının kahramanı olacağı umuduyla öldü... Yüreğinin ücra bir köşesinde Shumell'in bir Yahudi olması, ırkçılığın soyundan gelmiş olmasının bir önemi olmadan öldü...Bruno, sadece bir dostunun yüzündeki umutsuzluğun dağılması sağlayacak umutla öldü... Bu sabah yatağımın başucunda duran 208 sayfa yolculukla bana eşlik eden Bruno'nun üzüntülü haberiyle uyandım. Kalbim paramparça... Bruno, o gün gizlice girmiş olduğu Yahudi kampında gaz odasında ölüme terk edildi. Ondan geriye; kederli bir aile, kalbi burkulmuş bir okuyucu ve 208 sayfadır kafama tüm gerçekleri çarpıtan somut bir cisimden (kitaptan) başka birşey kalmadı.. H.
·
27 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.