Gönderi

"Ee, nereden başlıyoruz?" diye sordu. Omuz silktim. "Özür dilemekle başlayabilirsin mesela." Şu an dudaklarımı süsleyen zafer gülümsemesinin daha sahici olduğunu biliyordum. Çünkü bu cümleyi kurabilmek için gün saymıştım. Şimdi sarf edebiliyordum. Ece mahcubiyetle tekrar koltuğa gömüldü. "Haklısın. Sana yaşattığım korkuyu düşünemiyorum bile. Yaptıklarım için özür dilerim, tüm samimiyetimle. Ama gerçekten elimde olan bir şey değildi. O an gözüm dönmüştü." "Bana kalırsa o gün için haklı sebeplerin var ve özür dilemek zorunda değilsin. Ben öncesini diyorum." Ece'nin kaşları kalktı. Her nasılsa kontrolünde olmayan bir şey için özür dilemek kadar kolay değildi bu seferki. Bilerek ve isteyerek yaptığı seçimlerin özrüydü. Kişiliği için af dilemesini istiyordum.
Sayfa 219Kitabı okudu
·
54 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.