Gönderi

Hiçbir şeyin ortasındaki şey
Yürüyorum bir yerlere doğru... Upuzun tükenmeyen dağlardan aşağıya yuvarlanan minik bir taş parçası gibi oraya buraya istemsizce boyun eğiyorum. Niteliksiz duygularımın içindeki sarsıcı hayallerime tutunarak her güne bir lanet okuyorum. O hayaller bu yozlaşmış çevreye nasıl tutunsun! Gözyaşlarım içime aktıkça fikirlerim zincire vuruluyor. Tüketiyorum kendimi ve diğer her şeyi. Planlar ve arzular zamanın bir ucuna takılıp yitip giderken kaybolanların farkına bile varamayacak kadar yitiriyorum kendimi her defasında. İlkel dürtülerimi modern kalıplara tıka basa doldurdukça kusuyorum içimdeki bilincini yitirmiş düşlerimi. Her gün kendimi İsa gibi çarmıha gerilmiş gibi hissetmeden var olamıyorum. Retoriklerimi ilke haline getirdikçe kuş bakışı izliyorum kendimi. Neydi bu yaşadıklarımın tümü? Ölüm yatağına olan merak duygusu ölüme gidenlerdeki pişmanlıkla eş değilse eğer yaşayanlardaki bu kırılmış düşlerden geriye tanrı kalmaz mıydı?
·
173 görüntüleme
Emre okurunun profil resmi
İçimde Oscar Wilde'ın eşinin bile terk ettiği dönemdeki boşluk hissi var. En yakınlarının bile sırt çevirdiği dönemler...
Emre okurunun profil resmi
Yazmak! Sen ne engin bir hissin! Karanlık düşlerimin içinden kaçan ışıltılı bir peri gibi etrafa aydınlığını saçıyorsun. Ejder nefesindeki derin ateş gibi hırıltılı bir gürleme yayıyorsun!
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.