Britanyalı sosyal araştırma örgütü Mass Observation'a da anla tıldığı üzere, 1950'lerin başında, orta sınıf bir ev hanımının gündelik bir ritmi vardı. Tipik bir kayıt şöyle diyordu: "07.30. Kalktım, yıkan dım, saçlarımı yaptım." Kahvaltı yapıyor, bebeği yıkıyor, besliyor ve giydiriyordu, sonra sıra kendisine geliyordu ve dışarı alışverişe çıkıyordu. "Et, sebze, meyve, şeker aldım. Kendim için bir çift uzun çorap, bebek için keçeden pantolon aldım. Çamaşırları geri getir dim." Bu, bir saat içinde, onla on bir arasında gerçekleşmişti. Sonra bebeğin dışarıda giydiği kıyafetleri çıkarıyor, bezi değiştiriyor, ken disine bir fincan çay hazırlıyor, kahvaltıdan kalanları yıkıyor ve ya takları düzeltiyor, öğlenleyin, akşam yemeğini pişiriyor ve bire çeyrek kala oturup yemeği yiyordu. Bebeğin yiyeceğini hazırlıyor, ona veriyor, sonra bebeği karyolasına yatırıyor ve bir fincan çay daha içiyordu. Bebeğin bazı şeylerini yıkıyordu. "Ağırdan alıyorum, ace le etmiyorum, bugün cumartesi." Üçte bebeği yürüyüş için dışarı, çıkarıyor, kocası kendi başına başka bir yere gidiyordu. Bu, raporun kocadan ilk kez bahsedişiydi.