İlhan Selçuk, Türkiye'de ne zaman faşist yönetimler avlanmaya çıksa ilk akla gelen yurtseverlerden, Atatürkçülerden biri. Öyle ki hiç atlanmamis. Gerek 12 Mart cuntası, Türk tarihin görüp görebileceği en iyi anayasa olan 1960 anayasasını parçalama misyonu vardı, gerek 12 Eylül faşistleri, gerekse şimdiki takiyeci mollalar az cektirmediler İlhan abimize. Kendisi Cumhuriyet gazetesinde uzun yıllar pencere adlı köşesinden yurtseverlere seslendi.
Ziverbey köşkü, 12 Mart cuntasının elebasilarindan,1. Ordu komutanının kendi cellatlarinin ifadesiyle binlerce kişiyi işkenceden geçirdiği bir mesken. (İsme gerek duymadım) İşkence detaylarına girmiyorum, artık herkes öğrendi, neler yaşatıldığıni. Birçok kez yazdım, tekrarlayayim, bir insan bir insana neden işkence yapar?
Kısaca süreci anlatayım, İlhan Selçuk bir gün evinden alınıyor, bir ay süreyle Ziverbey köşkünde işkenceden geçiriliyor. Hatta şöyle bir ifadesi var. "Ben tanınmış biri olduğum için, kamuoyunda bilinen biri olduğum için, işkenceden sonra ilaçlı pansuman yapıyorlardı." Gelin tanınmamış birini siz düşünün. Bir ay sonra verdiği ifadenin tesiriyle olsa gerek , serbest bırakıliyor. Ancak başka bir davadan iki ay kitliyorlar. Bu bir ay boyunca ailesi dahil kimse ne olduğunu bilmiyor. Yaşayıp yaşamadığını bile.
Verdiği ifade oldukça akıllıca, zekice yazılmış, bu da sürpriz olsun.
Ziverbey köşkü, işte bu bir ay süren işkenceyi ve sonrasını anlatan bir belge yapıt.
Meraklısına öneririm.