Gönderi

Atatürk milliyetçiliği, ayrımcı ve ırkçı bir kavram değil, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türk halkının, kökeni ne olursa olsun, devlet yönünden tartışmasız eşitliği, içtenlikli birliği ve birlikte yaşama istencini içeren çağdaş bir olgudur. Ayrımcılığı dışlayıp 'ulus' yapısı içinde kaynaşmayı öngören bu kavram; etnik kökenleriyle kimliklerin ayrımcılığa varan resmi bir tanıtım belirtisi olarak söylenmesini engellemektedir.
··
116 görüntüleme
Şüheda okurunun profil resmi
Ulus, tarihsel ve sosyolojik yönden belirli aşamaları geçmiş ve belirli nitelikleri kazanmış bir topluluktur. Türk Ulusu, Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasıyla sınırları çizilmiş 'vatan' kavramına dayanır. Ulus, vatan üzerinde yaşayan, geçmişten geleceğe doğru bir zaman akışı içinde ortak yaşam istek ve amacına bağlanan kültür ve ülkü birliğine dayanır. 'Ulus' kavramı, dar çerçeveli topluluk ve dinden başka top- lumsal bir bağı olmayan ve başka öğe aramayan ümmet kav- ramından çok farklıdır. Ulus, tarihsel ve sosyal gelişmenin yarattığı birlikte yaşama olgusudur. Irk gibi antropolojik ve filolojik nedenlere dayanan dar bir kavram da değildir. Ulus, ortak bir tarih bilinci yaratmamış, göçebe, yerel dil ve soy gruplarından oluşan sosyolojik bir yapı olan kavim de değildir. Misak-ı Millî sınırları içinde Türkiye Cumhuriyeti'nin üzerindė kurulduğu, Avrupa, Asya, Afrika kıtaları arasın- da köprü durumunda olan, çeşitli göç ve sığınmalara kucak açan vatanda, bin yılı aşan uzun bir tarihsel gelişme sonunda, Kafkaslara, Balkanlara, Afrika ve Orta Doğu'ya uzanan Osmanlı İmparatorluğu'ndan arta kalan çeşitli etnik kökenlerden gelen insanlar ortak geçmişe, tarihe, ahlaka, değer yargılarına, dine, hukuka ve eşit haklara sahip olarak kar- şılıklı şekilde birbirlerinin kültürlerini ve eski Anadolu uygarlıklarından kalan değerleri de özümseyerek birlikte ortak kültür ve kimliğe sahip bir vatan ve ulus oluşturmuşlardır.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.