Çabaların yerini bahaneler aldı önce . Sonra manasız suskunluklar sarı duvarları. Zamanla sorular azaldı , cevaplar kısaldı. Dağınık görünse de ortalık asılında ikimizin de valizleri hazırdı.
Bize artık yalnızca bir bahane lazımdı.
Çoktan boy vermişti ayrılık , eşikte bekliyordu yalnızlık. Hani sert bir rüzgar esse pencere çarpsa çerçevesine ya da bir bardak kırılsa mutfakta, mesela sevdiği kazağın rengi solsa yetecekti.
"Bir kalanı olacaktı hikayenin cesur olan gidecekti."