Şu eli maşalı karından ne zaman
ayrılacaksın? Ondan kurtulman gerektiğinin farkında değil misin?” Yavaşça gülmeye başlıyor. “Hal Ha! Onu sana kendi ellerimle seçtiğimi düşünüyorum da! Gidip evleneceğin kimin aklına gelirdi? Sana sadece bir amcık önerdim ve sen salak gibi gidip onunla evlendin. Ha ha! Beni dinle, Henry, aklını bütünüyle yitirmeden terk et onu, o ekşi suratlı kancığın hayatının içine etmesine izin verme, anlıyor musun? Ne yaparsan yap, nereye gidersen git. Kentten ayrılmanı hiç istemem... Özlerim seni, bunu bütün samimiyetimle söylüyorum, fakat Tanrı aşkına, Afrika’ya gitmen bile gerekse git, kurtul onun kıskaçlarından, ondan sana hayır gelmez. Bazen iyi bir amcık düşürdüğümde içimden işte tam Henry’ye göre bir şey diye geçiriyor ve onu seninle tanıştırmayı düşünüyorum, ama unutuyorum tabii ki. Fakat Tanrım, bu dünyada anlaşabileceğin binlerce amcık var. Gidip onun gibi bir kancığı seçtiğini düşününce..