Nazım Hikmet, gerçek şairin her zaman yaşamın hareketi içinde bulunduğunu, yaşamın «erbabı» olduğunu ve kendini hiç bir zaman kişisel ilgiler ve yaşantılar çerçevesi içine kapayamayacağını belirtiyordu.- Gerçek şair «kendi aşkı, kendi mutluluğu ve acısıyla uğraşmaz. Onun şiirlerinde halkının nabzı atmalıdır . . . Şair başarılı olmak için, yapıtlarında maddi yaşamı aydınlatmak zorundadır. Gerçek yaşamdan kaçan ve onunla bağıntısız konuları işleyen kimse, saman gibi anlamsızca yanmaya yargılıdır.»