Ben bir denizim.
Bunu ben söylemiyorum M. Güner Demiray söylüyor. Karşı
dergisinin aralık sayısında. Demiray yazısına "Salâh Birsel'in kıyılarındayım. tümcesiyle başlamış. Sonrasını şöyle sürdürüyor - Salâh Birsel, yazınımızda kendine özgü bir denizdir. Yunus Emre, Fuzuli, Nedim, Ahmet Haşim, Yahya Kemal, Ahmet Hamdi Tanpınar, Nâzım Hikmet, Oktay Rifat, Yaşar Kemal, Melih Cevdet Anday gibi. Bunlar yazınımızın sonsuz düzleminde ve kendi zaman
dilimleri içinde, çağlarının tanığı olarak kendi denizlerini oluşturdular.
Sularının (sanatlarının) yarattığı iklimlerinde akıp duruyorlar geleceklere.
Bir kişiliktir bu denizler. Kıvılcım kıvılcım öz nitelikleri
olan birer şiir, düşün ve serüven denizleri. Bu ölümsüzler, okuyucularının
belleğinde bir mit evreni kurmuşlardır.
Bunlardan birisi de Salâh Birsel. O, çağdaş nitelikler içeren yapıtıyla
bir ekoldür. Onun betiklerinin satırlarında dolaşmaya başladığımızda,
sözcükleriyle dostluk kurarız ilkin, dilinin tadına varırız;
sonra dalarız dünyasına, benzersiz yolculuklara çıkarız. Ekin tarihinin
yakın, uzak bucaklarında dolaşırız hayranlıkla. Zekâsının ve duyarlıklarının
ince ürperişlerinde yüzeriz uzun uzun.
Kuşkusuz yazılarının damarlarında humor dolaşır. Bu gülmece
öğeleri, bu alaysı çiçekler, çorbasının tuzu, biberidir. Bilindiği üzere,
şiirlerinde de gülmece ekilidir. Çünkü bu şiirler birer yaşama sevincidir.
"Salâh Birsel Denizi" adını taşıyan yazının bu noktasına gelince
soluğum iyisinden kesildi. Koltuğuma çöküp sızacaktım ki yazının
gerisi bu hovardalığı yapmama engel oldu. Çünkü Demiray sözcüklerime
yürek taktığımı, onları, kan vererek, canlandırdığımı belirttikten
sonra da benim Şiirin İlkeleri adlı yapıtıma ve de şiir anlayışıma
değiniyor. Benim "Yeni bir şiire erişmek isteyen her şair işe, sanattan
kuşkulanmakla başlamalıdır" tümcemden yola çıkarak :
- Usun süzgecinden geçmemiş bir duygu, deli saçmasından
öteye geçemez.
- Şiir bir matematik problemi çözümündeki zekâya eş bir çabayla
dokunur.
- Şiir heyecanla yazılamaz.
- Şiirde sözcük sayısı kadar konu vardır.
-Şiirin güzelliği kendi dışında bıraktığı sözcüklerin sayısıyla
doğru orantılıdır.
ilkelerimi de art arda sıralıyor ve daha bir sürü övücü sözlerle
beni baştan aşağı yıkadıktan sonra yazısını şöyle bağlıyor :
- Evet Salâh Birsel, şiirleriyle, Salâh Bey Tarihi'yle, günlükleri
ve 1001 Gece Denemeleri yle bir bütündür. Bir dil ustasıdır, bir biçenidir.
Her yazısında uzun deneyimlerin, tutarlı düşüncelerin, us pırıltılarının
izlerini görürüz. Ekin evrenimizi genişletmek, düşünmeyi
öğrenmek, iyi yazmak için okumalıyız Salâh Birsel'i.
Artık kendimi tutamadım.
Hayda be, deminden beri gösterdiğim katlanma gücünü geriye
çekerek salondaki koltuğa iyisinden yıkıldım.
Saatlerce kendime gelmemek için de kimseye haber salmadım.
M. Güner Demiray, sen de bir denizsin.
Yo, yo denizsin.