Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ölümden Sonrası
... Dünyada iken onları tanıyışımdan bin defa üstün hakikat vasıtalariyle tanıyor ve biliyordum ki yanımdakiler onlardı: En güzel, en sevimli halleriyle, o rüyalarda gördüğüm halleriyle onlardı. Ama ben gözle mi görüyor, kulakla mı işitiyor, ellerle mi dokunuyordum? Hayır. Bende tanıyan yalnız bir meleke idi. Gözlerimden daha kuvvetli gören, kulaklarımdan daha gerçek işiten, ellerimden daha sağlam dokunan bu kuvvet, dünyada iken sahip olduğum şüphe bozguncusunu benden uzaklaştırmıştı. Burada şüphe gibi bir şey yoktu. Yalnız başına kalan iman, aşktan ayrılmıyordu. Aşk ile tanıyordum. Akıp giden ve her ânı bir önceki ânını yok eden zaman burada yaşanmıyor. Burada ân ile ebedilik aynı şey; birbirinden ayrılmıyor. Burada hayat, şüphe azabı tanımayan ân içinde ebedi bir akıştır. "Bu ebedî hayatı yaşayan kimlerdir?" diye elçime sordum. "Dünyada sonsuz merhamet ve imana sahip olanlar, dedi. Burada ancak onların istedikleri olur." "Benim her zaman istediğim bir yolculuktu, dedim, öyle bir yolculuk ki hem usandırmayacak, hem sonu olmayacak, hem de beni sevdiklerimden ayırmayacak." O hiç tereddütsüz sözümü karşıladı: "İşte o yolculuğa çıkıyorsun şimdi" Hayret! Hayret! Sevdiklerimden hiç ayrılmadığım, hiç de hareketlerle sarsılmadığım, bir iş yaptığımın hiç farkında olmadığım halde mesafeler katediyordum. Önce yolumun iki yanında açıkça seçemediğim varlıklar, cansız yığınlar, çokluklar görüyordum. "Bunlar nedir?" dedim. "Bunlar gerçeği istemesini bilememiş bedbahtlardır, dedi, kibirle ihtirasın sahipleridir. Onlar dünyada iken ölmüştüler, şimdi de ölüdürler. Yaşamadılar, çünkü istemediler. Dünyada iken yalnız bedenlerinin hayatını yaşadılar, ruhlarını ihmal edip vücutlarını yükselttiler. Onlar ebedî hayata kavuşamayacaklar". "Ne demek, dedim, ihtiras sahipleri ölü olur mu? Dünyada en taşkın hayat onlarda idi. En çok onlar istemiştiler. Hani her isteyen istediklerini burada bulacaktı?" "Yanılıyorsun, diye cevap verdi, anlamamışsın. İhtiras, istemek değildir. Herşeyden ayrılarak ve herşeye kendini karşı koyarak kendi kendisi için istemektir. Kibirle ateşlenir, kibirde karar kılar. Miskinlikten daha fenadır. Gerçekten istemek, herşeyle birleşerek bütünle beraber ve bütün için istemektir." Sözlerini pek iyi anlamamakla beraber, bedbahtların akıbeti düşüncesi beni tasalandırdı. "Hepimizden hesap soracak olan büyük mahkemeye ne zaman çıkacağız?" diye sordum. "İşte oradayız, dedi, etrafına baksana!" ...
Sayfa 283 - Dergah Yayınları, 8. Baskı: Mayıs 2016Kitabı okudu
·
543 görüntüleme
Hasan Metin okurunun profil resmi
İhtiras istemek değildir, bencilce kendin için:herkese her şeye rağmen istemektir
İsmet İstanbulî okurunun profil resmi
devamını okumalı
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.