Yunanlılar, Türk mahallerine saldırdılar; evlere girdiler ve binden fazla Türk ticarethanesini yağma ettiler. Şehirde korkunç bir hava esiyordu; hiçbir tarafta güven kalmamıştı. Yunanlılar, rast geldiklerini, kadın çocuk demeden öldürüyorlardı, canlarını kurtarmak umudu ile daha güvenilir gibi sandıkları "Ziraat Bankası medhalindeki merdivenlere" sığınmış olan kadın ve çocukların hepsi öldürülmüş, banka merdivenlerinde kanlar sel gibi akmıştı. Sayıları belli olmamakla beraber, yakın köyler dâhil, İzmir'de öldürülenler iki bini geçiyordu. "Kordon boyu ve kışla ve hükümet önü cesetlerle" dolu idi. Öldürülenlerden birçoğu, ayaklarına ve boyunlarına demir takılmak suretiyle Yunanlılar tarafından denize atılmıştı. Bu kanlı sahneler yanında başka facialar da görüldü; Türk kadınlarına, subay ailelerine saldırıldı, kocalarının önünde onlara tecavüz edildi. Fakat olayların dünya gazetelerinde, özellikle İngiliz basınında yer alması, Venizelos'u sıkışık duruma düşürdüs ve işi incelemek üzere Albay Mazarikis'i İzmir'e göndermek zorunda bıraktı. Bu albay, bütün maharetini kullanmasına rağmen, İzmir olaylarını gizlemeye muvaffak olamadı.
Sayfa 185
·
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.