Gönderi

248 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Söz gümüş ise sükut altındır.
Bismillahirrahmanirrahim. " Yüce Allah insana bolca rahmetini indirdi. Ona kalbinin ve aklının içerdiği şeyleri açıklayan ve gizli şeyleri açan bir dil ihsan etti. Dile, Rabbine hamd etsin ve verdiği nimetlere şükretsin diye konuşma imkanı verildi. İnsanın rahatça konuşması ve dil vesilesiyle elde ettiği ilimler hamd edilecek nimetlerdendir." Evet, sözlerime kitabın önsözünden bir paragraf ile başlamak istedim. Çünkü bu paragraf dahi üstüne günlerce düşünülecek türdendir. Rabbimiz bize dil verdi, O'na hamd edelim diye. Peki biz acaba dilimize amacına uygun kullanıyor muyuz? Ya da amacına uygun kullanmayarak dilimize zulüm mü ediyoruz? Allah'ın verdiği nimet ile ona buğuz mu ediyoruz ? Yani dilimizden çıkan her söz, Allah'ın rızasına uygun olmadığında bu Allah'a karşı isyana da götürebilir. Allah muhafaza eylesin. Kitabın içeriğine gelecek olursak, dilin tehlikesinin büyüklüğü ve susmanın fazileti ile başlayan kitap akabinde dilin yirmi afetine yer veriyor. Her bir bölüm gerek Hadisi Şerifler ile gerek Ayeti Kerimelerle gerekse de alimlerimizin sözleri ve kıssaları ile desteklenmiştir. Her afet ele alındıktan sonra tedavi yolları da yer almaktadır. Dili oldukça yalın olup mana kısmını hesaba katmazsak bir çırpıda okunabilecek bir kitaptır. Ben okuduğum her kitapta, bana en çok tesir eden bolumler icin bir defter tutarım. Ara ara bakmak ve hatırlamak iyi gelir. Bu eserde de dilin her afeti için birer alıntı yaptım. Dilin 20 afeti ve her bir afete dair alıntılarım şu şekildedir: 1. Malayani konuşmak "Lokman Hekim, bir gün Davud'un (aleyhisselam yanı na geldi. Hz. Davud zırh yapıyordu. Lokman Hekim daha önce böyle bir şey görmemişti. Bunun için önce hayret edip onun ne olduğunu sormak istedi, ancak sahip ol- duğu hikmet, onu sormaktan menetmişti. Nefsine häkim olup onun ne olduğunu sormamıştı. Hz. Davud (aleyhisselam zırhın yapımını bitirdi ve kalkıp onu giydikten sonra, "Savaş için zırh ne güzel oldu' dedi. Bunun üzerine Lokman Hekim, 'Susmak hikmettir; ancak onu yapan pek azdır buyurdu. Yani, sormadan onun bilgisi kendisine ulaştı, bu sayede sormaya ihtiyaç kalmadı. Şöyle anlatılır: Hz. Lokman, soru sormaksızın yaptığı şeyin ne olduğunu öğrenmek için bir sene boyunca Hz. Davud'un [aleyhisselâm) yanına gider gelirdi. 2. Fuzuli konuşmak Sizden biriniz, kıyamet günü, sabahtan akşama ka- dar doldurduğu, içerisinde bulunanların çoğu dünyası- na ve âhiretine fayda vermeyen şeylerle dolu olan kitabı açıldığı zaman utanmaz mı?" 3.batıla dalmak O cehenneme girenler derler ki; Biz batıla dalanlarla birlikte dalıyorduk. (Müddessir Süresi) 4.münakaşa ve mücadele "Bil ki kul, haklı bile olsa münakaşa'yı terk etmediği müddetçe imanın hakikatini tadamaz." 5.düşmanlık İyilik yapmak kolay bir şeydir; o güler yüz ve yumuşak sözdür. 6.yapmacık konuşmak Her şeyde uygun olan ihtiyacı kadarıyla yetinmektir. Söz'deki Gaye muhataba maksadı anlatabilmektir. 7.sövmek ve çirkin sözler söylemek "Hastalıkların en kötüsü kötü konuşmak ve kötü ahlaktır. " 8. lanet etmek "Mümin lanet etmez." "Mazlum, zalime öyle beddua eder ki, ettiği beddualar zalimin zulmüne denk olur. Bedduada ileri giderse kıyamet günü zalimin ondan alacağı olur." 9.şarkı ve şiir "Seleften birine şiir hakkında sordular; o da, onun yerine Allah'ı zikret dedi." 10. Mizah şaka "Akıbetinin ne olacağını bilmediği halde, dünyada gülen kişinin durumuna çok şaşılır." 11.alay etmek Her kim, kardeşine tövbe ettiği bir kusurundan dolayı ayıplarsa, onu işlemedikçe ölmez. 12.sırrı yaymak "Kardeşinin sırrını anlatman, ona ihanettir." 13. yalan yere söz vermek Dil, adeta söz vermede yarışır. Sonra da nefis, genellikle o sözü yerine getirmeye yanaşmaz. Böylelikle sözünde durmamış olur. Bu ise münafıklığın alametlerindendir. 14.yalan konuşmak ve yalan yere yemin etmek Allah katında hatalar en büyüğü, yalan konuşmaktır. Pişmanlığın en kötüsü de kıyamet günündeki pişmanlıktır. 15.gıybet etmek Gıybetten tövbe ederek ölen, cennete en son girecek kişidir. Gıybette ısrar ederek ölen ise, cehenneme ilk girecek kişidir. 16.söz taşıma kovuculuk Dedikodu yapanlar cennete giremez. 17. İki yüzlülük "Bu dünyada iki yüzlü olanın, kıyamet günü ateşten iki dili olur." 18.övmek Efendimiz buyurmuş ki; Kardeşini yüzüne karşı övdüğün zaman sanki boğazına keskin bıçağı çalmış olursun. 19.konuşulan sözdeki gizli hataların farkında olmamak Büyüklerden biri, "Allah'ım! bizi ateşten azad et" demeyi uygun görmezdi. Çünkü "azad et" demek girdikten sonra çıkar manasına gelir. Büyük zatlar Allah'ım bizi ateşten koru. cehennemden sana sığınıyoruz biz oraya sokma derlerdi. 20. Halkın yersiz soruları Halkın yapması gereken şey ibadetler ile meşgul olmak Kur'an'ın hükümlerine iman etmek ve Resulü Ekrem'in getirdiklerine kayıtsız şartsız teslimiyet göstermektir. Özetle günümüz insanının çoğunda var olan yersiz gereksiz ölçüsüsüz konuşma hastalığına ilaç olacak; tamamen yok etmek mümkün olmasa da en azından azaltacak, farkındalık oluşturacaktır. Kitap boyunca uzun bir iç hesaplaşma yaptım. Hatta biraz daha da sürer gibi. Kendimde olan olmayan dilin afetlerin listeledim, düzeltmeye çalışacağım. Lakin insandaki gaflet ve de unutkanlık hastalığını da düşünürsek kitap; bir başucu eseri olmalı, belirli aralıklarla tekrar tekrar okumalıdır. Allah-u Teâlâ bildiğiyle amel etmeye başlayınca, insana bilmediğini de idrak ettirirmiş. Eminim ki kitabı her okuyuşumuzda yeni bir şeylet öğreneceğizdir. Rabb'im okuyacak olan herkese istifade eylesin. Amin.
Dil Belası
Dil Belasıİmam Gazali · Semerkand Yayınları · 20107,4bin okunma
·
71 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.