Gönderi

400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 saatte okudu
Hiç birşey hiç kimseyi zorla canavara çevirmez. Bu bir seçimdir...’’ Selamlar günlerdir kitabım elimde okumayı yavaşlatmayı tercih etmem benim seçimim çünkü uzun zamandır böylesine doyumda bir bilim kurgu-distopya keyfi tatmamışım... Yıl 2302! Yıllar boyu süren kaynak savaşları sonucunda dünyada Çinli bilim insanıyla Türk bilim insanı iki güçlü serum yarattı ve İstanbul -Pekin'de iki ayrı merkez kuruldu sonunda ölümsüzlük deneyleri başladı. Öncesinde Gözyaşı denilen çok güçlü bir madde keşfedilmişti ve bu maddenin kontrolünün kaybedilmesi sonucuna büyük bir patlama meydana gelmiş akabinde Amerika kıtası ile Avrupa’nın büyük bir bölümü sulara gömülmüştü. Sonrasındaki devam süreci kıyamet çağı ve nihayetinde ayakta kalan birkaç şehirle kontrol altına alınan madde ile bir uyanış çağı başlamıştı... Ervin Altay...Hakim bir anne ve bakan bir babaya sahip, dört ayrı dereceye ayrılan asiller arasında birinci derece olarak doğup asker olmayı tercih ederek dördüncü sıraya gerileyen bir kız.. Tam olarak adalet, eşitlik veya olumlu anlama sahip diğer tüm kelimelerin ruhlarını yitirmiş bir çağda onun tercihinin çok kutsal bir nedeni vardı. Ölümsüzlük deneyleri için Koza denilen en alt tabakada yaşayan insanlar kullanılıyordu. Evet zenginler parasını verip çağın tüm kaynaklarını kendilerine kullanırken denek olarak kullanılan canlarını sunmak zorunda bırakılan kesim göz ardı ediliyordu. "Ölümsüzlük, bu dünyaya yalnızca ölüm getirdi" Tüm bu kaosun içinde Proje isimli bir örgüt ve onlara inanan askerler ve bilim insanlarından oluşan bir kısım kesim ise gizli olarak bir devrim hareketinin planlarını yapıyordu. Ervin, Hera ismiyle askeri başarılarıyla nam saldığı bir dönemde gönüllü olarak Cryonics yöntemi ile bedenini dondurup, yüzyıl sonra uyandırılmayı ve bu yeni dönemde halkı için savaşmayı kabul etmişti. Çünkü o ölümsüzlük deneyleri sonrasında yapılacak katliamları ve soykırım planlarını baştan görmüştü! Yıl 2417 Yüz sene önce planlarını yaptıkları yükseliş gününün başlangıcına uyandığında onu ne gibi sürprizler bekliyordu dersiniz? Ahh Hera, gördüğüm en güçlü direnişçilerden birisi kendisi! Askeri akademi de efsane haline gelen bir karakterin Cennet denilen(zenginlerin kaldığı) yapay bir çok gelişmiş atmosferde iken bile nefes alamadığını hissetmesi, vicdanına sığınıp içinde bulunduğu şartlarda gördüğü işkencelerden sonra bile delirmemesi, zekası, merhameti ve tüm duyguları elinin tersi ile itip sadece amacı için savaşması...Tüm hayatını sistemin yanlışlığını ortaya çıkarmak için adaması ve yüzyıl sonra yeniden kurtarıcı olarak halkı için geri gelmesi! Tüm bunlar kelimelere sığdıramayacağım kadar yüksek bir etki benim için. Hera kadar artık ölümsüz olan başkanın oğlu Kuzey Hanlı da merakla takip ettiğim bir karakterdi. Kitabın sonunda işler biraz fazla ters gitse de Kuzey’in yoğun olduğu bölümler ikinci kitapta olacak gibi hissediyorum.. Yükseliş için heyecanlıyım..
Proje 2417
Proje 2417Sinem Ataklı · Parola Yayınları · 2024364 okunma
·
85 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.