Gönderi

anıtkabirin bakım, onarım, koruma sorumluluğunu alan kurumlara dair..
Anıtkabir'in tamamlanmasından bu yana geçirdiği en dikkat çekici dönüşüm zaman içinde değişen yönetim yapısıdır. 1941-42'deki mimari proje yarışmasında ve Ekim 1944'ten 10 Kasım 1953'teki açılışa kadar süren abidenin inşa sürecinde sorumlu Bayındırlık Bakanlığı'ydı. 28 Şubat 1957'de abidenin yönetimi Milli Eğitim Bakanlığı'na devredildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilen bir kanunla (14 Temmuz 1956 tarihli, 6780 sayılı kanun) resmileşen bu görev devri; devletin, abidenin pedagojik işlevi ve değerine olan inancını açıkça gözler önüne seriyordu. Milli Eğitim Bakanlığı'nın yönetimi döneminde kara, deniz, hava kuvvetleri ile jandarmaya mensup askerlerden müteşekkil bir muhafız taburu Barış Parkı sınırları içindeki bir kışlaya yerleştirildi. Uzun yıllar Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yönetilen Anıtkabir, Kültür Bakanlığı'nın kurulmasıyla 1974 yılında bu bakanlığa devredildi. Ancak bu sefer yetki devir teslimi kanun çıkarılarak değil, bakanlıklar arası iç yazışmayla gerçekleşti. Kültür Bakanlığı 1980' deki askeri darbeye kadar abideyi yönetti. Bu tarihte yönetim Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığı'na geçti. Bu yetki devrinde önemli olan, bunun çıkarılan bir kanunla -15 Eylül 1981 tarihli Resmi Gazete' de yayımlanan 2524 sayılı kanun- gerçekleştirilmiş olmasıydı. Abide bugün de Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığı tarafından yönetilmektedir; bu da açık bir şekilde Anıtkabir'in, her ne kadar halkın ve yabancıların ziyaretine açık olsa da, askeri bir tesis olduğu anlamına gelir. Anıtkabir, muhafızlar ve kışla gibi resmi eklemelerle zaman içinde yavaş yavaş askerileştirilmiştir; bu da abidede yapılan değişikliklere ilişkin yukarıda bahsedilen hususlara büyük oranda açıklık getirmektedir: Anıtkabir ulusal bir abidedir fakat ziyarete gelen vatandaşların içlerinden geleni yapma özgürlüğüne sahip olduğu türden bir abide değildir; vatandaşlar abidenin askeri yönetiminin, tüm ziyaretlerin yalnız ve yalnız Atatürk'ü ve Türkiye Cumhuriyeti'ni onurlandırmak amaçlı olmasını garanti altına almak için koyduğu kurallar dahilinde hareket etmek zorundadırlar. Bir örnek vermek gerekirse, girişte asılı olup hem İngilizce hem de Türkçe olarak sıralanmış ziyaretlere ilişkin on dokuz resmi kuraldan on altıncısında şöyle denmektedir: Anıtkabir içinde görgü ve terbiyeye aykırı harekette bulunulamaz, gürültü yapılamaz, slogan atılamaz. Bildiri dağıtmak, siyasal ve toplumsal konularda basına demeç vermek ve topluluğa hitap etmek yasaktır. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ebedi istirahatgahına uygun davranışlar sergilenmesine özen gösterilir.
Sayfa 156Kitabı okudu
45 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.