Birlik Araştırma Grubu, Allah (cc) rızasını ümit ederek İslam nizamının nasıl bir siyasi yapı arzuladığını ortaya koymaya çalışmıştır, derledikleri bu eserde. Rabbim kendilerini mükafatlandırsın ve bu kitabı biraz daha gün yüzüne çıkararak insanları nasiplendirsin inşallah. Batılı tarzda bir derleme metodu uygulanarak, çeşitli başlıkları belli alt gruplar altında toplayarak incelenmişlerdir. Örneğin karizma başlığı incelenirken; alt başlıklar Yahudilerde karizma, Hristiyanlarda karizma şeklinde devam etmiştir. İslam , hayatın tamamına kaimdir. Herhangi bir inananın hayattaki herhangi bir noktada İslamsız olabileceği düşünülemez. Yönetim de bu konulardan biridir. Dolayısıyla İslam nizamının bir yönetim şekli teklif etmesi kadar doğal bir durum yoktur. İkincil olarak, Yaratan’ ın yarattığını yönetmesi de mantık çerçevesinde gayet anlaşılabilirdir. Bu mantıksal kavrama anlaşıldıktan sonra bu işin nasıl’ ı tartışılmalıdır. İslam'da bilginin kaynağı haberdir. Haberin olduğu yerde de içtihadın hükmü olmaz, bu zulümdür. Dolayısıyla Islam’ da yöneten Allah (cc) rızasını hedefe koyarak bir yönetme faaliyeti gerçekleştirir. Bu amaca ulaşma gayesinde de herhangi bir fasıklık kendisinden kabul edilmez, bu davranışına itaat edilmez ve karşı koyulur. Hüküm olmayan konularda da şura devreye girer. Burada dikkat edilmesi gereken durum şudur; şura da "haber olan", "İslam’ a aykırı olan" herhangi bir şey tartışılamaz. Bu zaviye ile şura bir demokrasi değildir. Bu sistemin işlemesinde çok nazik ve ince yollar vardır. Birincil olarak Müslümanlar yönetimlerinden geri duramazlar (bu ifade kitapta geçmemekle birlikte farz-ı kifaye olarak düşünebiliriz seviyeyi); kendilerinin yönetimlerini başkalarından bekleyemezler. Dolayısıyla halk yöneticilerine, gerektiği yerlerde itaat etmez, karşı gelir ve onları uyarır. Hatta şuralara katılır. Lakin şura sonrasında bir karar verilirse de bu noktadan sonra bozgunculuk çıkarmadan bu hükmün çatısı altında yaşar. Asıl olan ibtidai hayatı korumaktır. Bu nokta da Huzeyfe'nin ravisi olduğu Hz. Ömer (ra) ile alakalı gelen haber çok önemlidir. Hz. Ömer (ra) halifedir ve Huzeyfe bir gün gelir ve görür ki Hz. Ömer (ra) üzüntülüdür. Nedeni sorulunca da der ki; ben bir hata yaparım da siz de bana olan saygınızdan dolayı beni engellemezsiniz diye korkarım der. Huzeyfe 'de şöyle karşılık verir; seni Hak'tan sapmış gördüğümüzde muhakkak uyarırız. Bu ifadeden sonra Hz. Ömer (ra) şükreder ve biraz daha teselli bulmuştur. Bu mana olarak aktardığım kısa hadis bize İslam nizamındaki siyasetin nasıl olması gerektiği çok güzel açıklamaktadır.

Siyasi Putlaşmalar ve KarizmaHamdi Kalyoncu · Birlik Araştırma Grubu · 19962 okunma

·

59 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Birkan Girgin