Gönderi

4. Bölüm, Sevginin Uygulanması
Akla uygun olmayan inancın çok kuvvetli ve her şeyi bilen, her şeyi yapabilen bir güce boyun eğmeye ve kişinin kendi gücünden vazgeçmesine dayanmasına karşın, akla uygun inançta bu durum tam tersidir. Biz bir fikre, kendi gözlem ve düşüncemizin ürünü olduğu için inanırız. Biz başkalarının, kendimizin ve tüm insanlığın özel yeteneklerine inanırız; çünkü kendi içimizdeki gelişimin, düşünce ve sevgimizin gücünün bilincindeyizdir. Akla dayalı inancın temeli üretkenliktir, inançlı yaşamak üretken yaşamak demektir. Buna göre (egemen olmak anlamında) güce inanmak ve zor kullanmaya inanmak inancın tersidir. Var olan zora inanmak, henüz ortaya çıkarılmamış yeteneklerin gelişimine inanmamak demektir. Bugüne bakarak geleceği kestirmeye çalışmak demektir; ancak bu düşünce insanlığın yetenek ve gelişimini göz önüne almadığı için tümüyle yanlış çıkmıştır. Zorda ussal inanç yoktur. Zora sahip olanlar ya onu sürdürmek isterler ya da boyun eğerler. Birçok kişiye zor, tek gerçek gibi görünür. Ancak insanlık tarihi onun elde edilen şeylerin en kısa ömürlüsü olduğunu kanıtlamıştır. Zor ve inanç birbirlerinin tam karşıtı oldukları için, düşünsel inanç üstüne temellendirilmiş tüm dinsel ve politik sistemler zora dayanmaya başladıklarında güçlerini yitirir.
Sayfa 143
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.