Gönderi

112 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Bu kısımda iki nokta üzerine durulacaktır. İlki Lennie ve George arasındaki arkadaşlık çıkara dayalı bir arkadaşlık mı? İkincisi Lennie ve George katil mi? Birinci soruya cevap olarak George ve Lennie arasında arkadaşlıktan daha öte bir ilişki mevcut, öyle ki George hiç inanmadığı bir hayali (kendi çiftliklerinin olması hayalini) gerçekleştirmeye çalışıyor gibi durur. Bu arkadaşlığın çıkar ilişkisi gibi görünmesi olağandır ama Lennie, George olmadan herhangi bir çiftlikte çalışabilir miydi? Ya da George, Lennie olmadan daha rahat bir iş bulup belki daha önceden çalıştıkları çiftlikten atılmadan-kaçmadan devam edebilir miydi? Deontolojik olarak George ahlaklı bir bireydir, öyle ki kendisine zorluk çıkaran birini ne kadar aşağılasa, ne kadar başına dert açsa da Lenni ile bir yaşam devam ettirmeye çalışır, bir eylem; çıkar ve beklenti içinde yapılmışsa bu eylem ahlaki değildir fakat bir eylem ödev duygusu içinde bir beklenti olmadan koşulsuz buyruk ile yapılmış ise ahlakidir. Tıpkı romanda George’un bahsettiği gibi Lennie’nin teyzesinin, Lennie’yi ona emanet etmesi, ona göz kulak ol diye vasiyet etmesidir. O zaman George için Lennie ile yoluna devam etmesi bir ödevdir, bunu bir yükümlülük olarak görebilir. Bu koşulsuz buyruk yerine getirildiğinden George çıkarcı değil, ahlaklı biridir. Kitabın sonunda George Lenni’yi diğer işçiler bulmadan bularak öldürür, buradan bakınca George katildir ama kitapta da değinildiği gibi çiftliğin diğer işçileri Lennie’yi bulduklarına ona işkence etmek istiyor, hatta bağırsaklarını dökmek istiyordu. George ise daha o işçilerle Lennei’yi aramaya çıkmadan önce onun yarım akıllı olduğunu Curly’nin karısını bilerek öldürmediğini söylemiştir, hatta belki Lennie’yi bir yere kapatırlar ya da hastaneye gönderirler düşüncesiyle diğer işçilere fikrini söylemiştir. Peki, George neden o zaman Lennie’yi bulduğunda kaçmasına yardım etmek yerine öldürmeyi tercih etti? Ya da neden bırakmadı da diğer işçiler Lennie’yi öldürseydi? Burada aklımıza Candy nin yaşlı ve kokmuş köpeği geliyor, Candy köpeği öldüğü için üzülmüştü ama köpeği kendisi öldürmediği için daha fazla üzgündü. Çünkü işçilerin hepsinin köpeğin ölümünü isteme sebebi sadece kokuyor olmasıydı, köpek ölürse bir daha böyle bir eziyet olmayacaktı, hatta ondan en nefret eden adam öldürmüştü köpeğini, bu noktadan bakınca köpeği öldüren adamın niyeti sadece köpekten kurtulmaktı. Deontolojik açıdan köpeği öldüren adam ahlaksızdır çünkü niyeti sadece köpeğin ölmesiydi. Peki eğer köpeği işçi değil de Candy (köpeğin sahibi) öldürmek isteseydi Candy de ahlaksız olur muydu? Hayır, Candy’nin köpeği öldürme motivasyonu ile işçinin köpeği öldürme motivasyonu aynı değildi, Candy köpeği acılarına son vermek belki de bu kötü yaşamdan kurtarmak isteyecek, bu nedenle öldürecekti köpeğini. Bu yüzden eylemin ardındaki niyet işçinin niyetiyle aynı olmadığından Candy ahlaksız olmayacaktı. Aynı şey belki de George için bakıldığında da öyleydi, arkadaşının acısız ve çabuk ölümünü istemiş onu diğer işçilerin eziyetinden kurtarmıştı. George’un yaptığı doğru değildi ama Lennie için en iyisini yaptığını varsaydı, kendince haklı nedenleri vardı. Tıpkı Candy gibi Lennie’yi başkası öldürürse hem Lennie daha çok acı çekecekti, belki de George daha çok üzülecekti. Deontoji, ahlaki davranışı haklı nedenlerine dayalı olarak değerlendirir. Teleolojik kuramdan bakıldığında George’un Lennie’yi öldürme eylemi, eylemin iyiliğine-kötülüğüne ve doğru-yanlışlığına bakılmaksızın ahlaki değildir eylemin sonucunda biri ölmüştü ve bu kimseye bir iyilik getirmemişti, George da katil olmuştu. George, Lennie’yi öldürme nedeni olarak yukarıda bahsettiğimiz Candy’nin köpeğinin başkasının elinde değil, sahibinin elinde ölmesi gerektiği gibi yaklaşım savunulabilir fakat bu durum aklımıza ötenaziyi getirir. Lennie, kesin bir şekilde ölecekti, çiftliğin diğer sakinleri onu öldürmeye kararlıydı; George, Lennie’nin başkalarının elinde acı çekerek ölmesini istemedi. Tıpkı çaresi bulunmayan, acılar içinde kıvranan insanların kendi (ya da yakınlarının) isteği halinde ötenaziyi kabul etmeleri gibi. Aristoteles etik görüşünde mutluluk üzerine konuşurken acınacak şekilde ölen insanların mutlu sayılamayacağını söylemektedir. Yani Lennie mutlu bir ölüm mü yaşamıştır? Aristoteles’in görüşüne göre evet, Lennie mutlu bir şekilde öldü, hatta kitapta bahsedildiği gibi George’un çalılığa gelmesi bile onu çok mutlu etmişti, aynı şekilde George’un Lennie’nin ensesine silahı dayadığı anda George, Lennie’ye hep hayallerini kurdukları çiftlikten bahsetmesini ister; hayvanlarından, topraklarından, Lennie’in çok sevdiği tavşanlardan. Bu açıdan bakıldığında evet Lennie acısız ve mutlu bir şekilde ölmüştür. İkinci olarak Lennie katil miydi? Lennie akli dengesi yerinde olmayan cüssesine göre bir tutum sergileyemeyen bir adamdı, fareleri ve yavru köpeği öldürmesi teleolojik olarak onu katil yapıyor. Teleoloji, ahlaki davranışı sonuçlarına göre yargılar bunun sonucunda Lennie ahlaksız bir katil oluyor. Fakat deontolojik olarak Lennie, ne fareyi ne yavru köpeği ne de çiftçinin karısını öldürmek istememişti; onları sadece okşamak, sevmek istemişti. Bu eylemin altında yatan sevme iyi niyeti Lennie’yi sonuçtan bağımsız olarak ahlaksız yapmıyor. Bu noktada eylemi gerçekleştirenin niyeti bizim için öncelik oluyor. Ahlakın kendisi ve özü değişmez, doğru olan eylem iyi olan eylemden bağımsızdır. Sonuca göre değil, eylemin arkasındaki niyete bağlıdır ahlaksal değer…
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 2023173,5bin okunma
··
1 artı 1'leme
·
113 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.