Gönderi

Beyaz kule bahçesine gittim. Bu bahçede ihtilâl rüyalarını konuşan Genç Türklerden birçoğu sağdır. Kolkola, demirli kapısından ve duvar koğuklarından gene güvercinler girip çıkıyor. Yirmi sene yirmi beş sene evvel, bu saatte benim gibi buraya oturmuş olanların aradıkları cennet nerede? Osmanlı demokrasinin ilk günleri, Selanik'te bir gün, Körfez sularının sesini işiten bir Türk bile kalmayacağını hiç kimse düşünür mü idi? Genç bir ordu yapılmak ve Rumeli'yi tutmak için tedbirler düşünün Mustafa Kemal, kim bilir kaç kere, şu camın karşısında oturdu ve kim bilir kaç kalbe kendi kalbini acılarını verdi? Bu bahçede yirmi beş sene evvel kurtarıcı fikirler yok değildi. Yalnız bu fikirleri, Namık Kemal hürriyetinin aşkı ile kızmış kafalar, bir türlü almadılar. Güneş o zamanın anarşisi gibi kızarıyor ve Osmanlı âlemi gibi batıyor.
·
35 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.