Gönderi

Olaylar nasıl gelişirse öyle yaşıyoruz, önceden uyarılmaksızın, rolünü ezberlemeden sahneye çıkan bir tiyatro oyuncusu gibi. Yaşam öncesi ilk prova yaşamın ta kendisiyse, ne değeri olabilir yaşamanın? Yaşamın hep bir taslak gibi olması da bundandır işte. Çünkü taslak bir şeyin ana çizgileriyle belirmesi demektir, bir resmin az çok ortaya çıkmasıdır, yaşamımız dediğimiz taslaksa hiçbir şeyin taslağı değildir, bir resmin resme dönüşmeyecek ana çizgileridir. Kaldı ki aşklar da imparatorluklar gibidir; üzerine dayandırıldıkları düşünceler un ufak olduğunda, onlar da silinir gider. İnsanlar genellikle dertlerinden kurtulmak için geleceğe kaçar, zamanın yoluna düşsel bir çizgi çeker, bu çizginin ötesin de o anki dert ve sıkıntılarının sona ereceğini sanırlar.
·
57 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.