Gönderi

432 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Yazarları sadece eserleriyle biliyoruz çoğu zaman. Sabahattin Ali, Kürk Mantolu Madonna'nın yazarı; Kemal Tahir, Devlet Ana'nın yazarı; Suat Derviş özellikle o çok iyi bilinen Fosforlu Cevriye'nin yazarı ama o kitapların arkasında yazarların hayatları, neler yaşadıkları, eserlerini hangi anılardan, bilinmezliklerden yola çıkarak yazdıkları bizim için çok önemli değildir. İşte o meşhur Fosforlu Cevriye'nin yazarı Perensaz Hanım'la Derviş Paşa'nın torunu, Saraylı Hesna Hanım'la Doktor İsmail Bey'in kızı Prenses gibi büyütülmüş Suat Derviş'in hayatı da aslında bir kitap yazdıracak kadar macerayla dolu. Saraydan gelen bir ahlak ve ailesinin de çok önem vermesi sonucu eve gelen özel hocalar sayesinde alınan çok iyi eğitimler ve öğrenilen yabancı diller sayesinde mükemmel bir genç kız olarak yetişiyor Suat Derviş. Aileden gelen bir zenginlikle gençlik yıllarını hem eğlenerek hem de yurt dışında eğitim alarak geçiriyor. Ancak maddi durumları ne kadar iyi olursa olsun henüz daha 16 yaşında ilk şiirinin basılmaya başlanmasından itibaren yazıları ve eserleriyle hem yurt içi hem de yurt dışında kendi parasını kazanmaya başlıyor. Eskinin gençliği ile günümüzünki bir değil sanırım; henüz 20 yaşına dahi gelmeden hayatına iki koca ve pek çok eser sığdırıyor. Eş konusunda pek iyi tercihler yapamıyor ne yazık ki o yüzden hayatında dört farklı evlilik geçiriyor ancak en çok son kocası Reşat Fuat Baraner'i seviyor. Hayatını en çok etkileyen de aslında son kocası oluyor. Zaten evliliğinden önce de yazıları nedeniyle komünist olarak görülen Suat Derviş, son eşinin düşünce yapısı nedeniyle tamamen aynı sıfatla yaftalanıyor ve hayatının geri kalan dönemini hem büyük zorluklar hem de kocasının hapisten çıkmasını bekleyerek geçiriyor. Ancak ne yaşarsa yaşasın hep en büyük ümidi edebiyatta ve kaleminde oluyor. Ömrünün sonuna kadar da geçimini eserleri özellikle Fosforlu Cevriye'nin kazandırdıkları sayesinde sağlıyor yine de konaklarda büyüyen, şaşaalı bir genç kızlık geçiren Suat, ömrünü yoksulluk içinde noktalıyor. Osman Balcıgil, kendisinden hep övgüyle bahsedilen bir yazar olarak çıktı karşıma. Onunla ilk tanışma kitabım öykülerinin yer aldığı İstanbullu Hikayeler kitabıydı ve o kitabında o övgülerin karşılığını tam olarak bulamamıştım ama romanını okuyunca gerçekten çok başarılı bir yazar olduğunu anlamış oldum. Gerçekten Suat Derviş'in hayatını sanki adım adım kendisinden dinlemişçesine araştırmış ve pek çok detayla da süsleyerek ortaya su gibi akıp giden, bitirene kadar elimden bırakmak istemediğim bir roman çıkarmış. Beni rahatsız eden tek nokta Atatürk ile ilgili yazılan kimi kısımlar oldu ki bunları da muhtemelen o dönem sahip olunan bazı düşünceleri aktarmak amacıyla kaleme aldı. Onun dışında okurken asla sıkılmayacağınız, yazarla ilgili çok iyi bilgi sahibi olacağınız bir kitap ve okumanızı tavsiye ederim çünkü ben Osman Balcıgil'e diğer kitaplarıyla da devam edeceğim.
İpek Sabahlık
İpek SabahlıkOsman Balcıgil · Destek Yayınları · 20171 okunma
·
121 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.