Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

... Kitle hareket eden peçeydi, Baudelaire Paris’i o peçenin içinden gördü. Kitlenin varlığı, Kötülük Çiçeklerindeki en ünlü parçalardan birine damgasını vurur. “À une passante” (Geçen Bir Kadına) sonesinde kalabalık hiçbir yerde bir sözcük ya da deyimle adlandırılmamıştır. Yine de tüm olay ona bağlıdır, tıpkı yelkenlinin seyrinin rüzgâra bağlı olması gibi. Kulakları sağır eden sokak uluyordu çevremde. İnce, uzun, kara yaslı, kocaman bir ıstırap, Bir kadın geçti, debdebeli bir elle Kaldırıp sallıyarak işlemeli eteğini; Çevik ve asildi heykel bacağı ile Ben, içiyordum, büzülmüş bir acayip insan gibi, Gözünde, fırtınanın filizlendiği bu kara gökte, Büyüliyen tatlılığı ve öldüren zevki. Bir şimşek… sonra gece! —Ey bakışı ansızın Beni yeniden dünyaya getiren kaçıcı güzel kadın, Artık göremiyecek miyim seni ebediyen? Başka yerde burdan çok uzak! çok geç! belki de asla! Bilmem nereye kaçıyorsun, bilmezsin nereye gidiyorum zira, Sen, ey sevmek istediğim, sen ey bunu bilen! Yas tülünün ardında, kalabalık içinde gizemli ve sessizce sürüklenen yabancı bir kadın, şairin gözüne takılır birden. Sonenin anlatmak istediği, bir cümleyle ifade edilebilir: Büyük şehir insanını büyüleyen görüntü —kalabalıkta sadece karşıtını, sadece ona düşman bir unsuru görmekten çok uzaktır o— önce kalabalıkla gelir ona. Büyük şehir insanını büyüleyen aşktır, ama ilk bakışta değil, son bakışta aşk. Onu kendine çeken, şiirde büyülenme ânıyla örtüşen bir ebedi elvedadır...
Sayfa 129 - Metis YayınlarıKitabı okudu
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.