En ufak bir utanma belirtisi göstermeden, Stephanie bacaklarını ayırarak istediğini alması için onu davet
etti.
Grant uzun ve elektrik yüklü bir süre onun gözlerinin içine baktı, sonra ellerini yumuşacık uyluklarında
gezdirmeye başladı.
Stephanie derin bir iç çekti, kalçasını kaldırarak onu biraz daha kışkırttı.
Grant parmaklarıyla onu iyice ayırarak tadına bakmak için başını eğdi.
“Oh Tanrım, evet” diyen Stephanie, Grant'in ellerini kenara itti, kendini iyice açarak onu bir kez daha
şaşırttı.
Elleri serbest kalan Grant kadının kayganlığına parmağını kaydırıp iyice bastırdı. Daha önce
söylediklerini hatırlayarak, diğer eliyle uzanıp kalçasını kavradı ve sıkmaya başladı. Bu onu çıldırtmış
olmalı ki kendini daha fazla iterek titreyen sinir uçlarına odaklanması için Grant’i zorladı.
“Orası,” dedi soluk soluğa. “Tam orası."
Grant bir yandan onun kalçalarını yoğurmaya devam ederken, dikkatini klitorisinde topladı, ağzına alıp
emerken iki parmağını birden içeri kaydırdı.
Stephanie çığlıklarla ve parmaklarının etrafında nabız gibi atarak bütün gücüyle gelmeye başladı.
Grant onu sımsıkı aletinin etrafında hissetmek için daha fazla sabredemeyecekti. Bu düşünceyle
parmaklarını çıkararak ayağa kalktı, kadının bacaklarını ayırıp kalçasına sararak içine daldı.