kırgız edebiyatı denildiğinde bambaşka bir toplum beklentisine giriyorsunuz fakat bu kitapta görüyoruz ki insan, her yerde aynı insan aslında. mümin dedenin iyi kalpliliğinin her fırsatta sömürülmesi, urazkul'un kendisi istediği gibi yaşayamadığı için diğerlerinin de hayatını cehenneme çevirmesi, ninenin oldukça bayağı ve salt maddiyatçı kafa yapısı ve bütün bu kötülüklerin içinde çevresini anlamlandırmaya çalışan yetim bir çocuk.konu dışında çevre betimlemeleri de oldukça iyiydi, derenin serinliğini,rüzgarın yüzünüzü okşamasını,ağaçların ve çiçeklerin kokusunu hissedebilirsiniz okurken. aytmatov'un da dediği gibi "yazar evrensel olana ulaşmak için gayret göstermek zorundadır" ve şundan eminim ki, her milletten insan bu kitapta kendinden bir şeyler bulabilir. yazarın okuduğum ilk kitabıydı, harika bir başlangıç oldu diyebilirim.