Gönderi

Bir gün, erkek cocuk hayvanın(kedisinin) trajik ölümünü öğrenir ve bir hafta sonra, gene şaşkınlık içinde, garip bir davranıs sergiler. Bedeni bir kedi görunüşü takınır, bir sey içerken kedi gibi diliyle içer, miyavlar, bir kedi gibi gezinir. Bu, ceşitli melankolik sendromlarda sık sık saptanan, klinik olarak çok önemli bir özdeşim biçimidir: Ego kendisini terk edenin vücut şekillerini ve hareketlerini birebir taklit eder ve böylece onun bütünsel imgesinin eşiti olur. Ötekinin tenine bürünmekteki bu dikkat çekici esneklik kolayca açıklanabilir: Bunun sebebi narsisizmdir. Kederli ego'nun şimdi kendisine mal ettiği, sevilen, arzulanan ve kaybedilen nesnenin imgesi aslında, ötekinin imgesi gibi yatırım yapmış olduğu kendi Öz imgesidir. Ego bir zamanlar sevilmiş olanınkinden başka bir ten bulamaz, çünkü onu severek kendisini ona yansıtmış ve kendi kendisini sevmiştir. Eger melankolik çocuk bugün kediye öykünüyorsa bu, tam da canlı kedisinin imgesinin zaten kendi öz imgesi olmasındandır. Freud, melankolik özdeşim narsisizmini ünlü ve çok güzel bir cümlede özetlemeyi bilmiştir: "Nesnenin gölgesi ego'nun üzerine düşer." Sevilen, arzulanan ve kaybedilen nesnenin gölgesi, nesnenin imgesi olduğu kadar ego'nun imgesi de, ego'nun üzerine düşer, ona bürünür ve onu fesheder.
·
326 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.