Tıp eğitimim boyunca İstanbul’da hiç sinemaya, konsere ya da tiyatroya gitmedim. Okul dışındaki tek ilgi alanım ülkede güçlenen komünist/enternasyonalist hareketle mücadele eden Türk milliyetçiliğiydi. Şiddeti asla tasvip etmedim ve hiçbir şiddet eylemine katılmadım ama İstanbul Üniversitesi’nin ana idari binasını işgal eden ve tepesine orak çekiçli kızıl bayrağı asan “yoldaş”ların yanlış yaptığına inanıyordum. Bugün de komünizmin uygulanan hâliyle, habis bir düzen olduğuna inanıyorum.