Gönderi

Kabine üyeleri arasında da anlaşmazlıklar meydana gelmişti. Nazırlardan bazıları hükümetin softa karakterinden şikâyet ediyor ve istifa etmek istiyorlardı. Nitekim 29 Eylül 1919'da padişah tarafından kabul olunan Dâhiliye Nazırı Adil Bey, "Yirminci asırda softa kabinesi olmaz, tebeddül zaruridir efendim" dedikten sonra Milliyetçilerle uzlaşma yoluna gidilmekten başka çare olmadığını söylemiş, padişah da bu düşünceyi kabul eder görünmüştü. Aynı gün Ayan azalarından (Senato üyelerinden) Müşir Fuat Paşa, Kuva-yı Milliye tarafından kendisine gönderilen ve "Sen ihtiyar bir askersin, isteklerimizi padişaha arza vesatet et" cümlesini de ihtiva eden bir "Varaka"yı, padişaha sundu. Mustafa Kemal Paşa tarafından imzalanmış olan bu kâğıdı sonuna kadar okuyan padişah, "Benim menfaatim, milletimin menfaatlerine bağlıdır. Milletsiz padişah olmaz. Milletimin mutluluğunu ve refahını isterim" demiş ve milli ordunun samimiyetine inancı olduğunu belirtmişti. Padişahın, çok saygı gösterdiği bu paşaya, söylediği sözlerin samimiyet derecesini tayin etmek çok zordur. Ancak bundan sonra da Ferit Paşa'nın iktidarda kalabileceğini kabul etmek pek güçtür. Nitekim kendi adamlarına karşı olan güvenini, onların da kendisine karşı olan itimatlarını kaybetmiş olan Ferit Paşa, bu sıkıntılı günlerde, İngiliz Yüksek Komiseri Amiral de Robeck'e "Padişahla kendisinin ve taraftarlarının hayat ve hürriyetlerinin korunması için tedbir alınıp alınmayacağını" soracak ve 1 Ekim 1919'da istifa edecektir.
Sayfa 132
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.