Gönderi

Eşsiz Fionna
Ama çok iyi hissediyordu. Fazla iyi hissediyordu. Aklındaki son düşünce yasaklanacak kadar ayıptı. "Mükemmel, Fionna. Evet, işte orası. Dilinin ucunu dudağı mın kenarına bastırdığını hissedebiliyorum. Kendin dener misin? İşte, sana göstereyim." Aidan'ın sahip olduğu baskınlık, Fionna'da yoktu. Bu konuda bir şey yapamıyordu. Elleri istemsizce hareket etti. Genç adamın boynuna dolamak üzere yükseldi. Aidan onu gırtlağının derinliklerinden gelen bir sesle dur- durdu. "Hayır, aşkım," diye hatırlattı ona. "Henüz değil. Daha sonra, söz veriyorum. Sonrakinde..." "Hayır, Aidan." Sert konuşmaya çalıştı. Kararlı olmaya. "Bir daha olmayacak." "Sus, Fionna. Sus." Ağzını açtı ama Aidan çoktan oradaydı. Genç adamın ne yaptığını biliyordu. Bunu istemesini sağlıyordu. Onu istemesini sağlıyordu. Ve istiyordu da... Tanrı ona yardım etsin, istiyordu. Aidan ara vermeden onu öptü, ağzını oraya buraya çevirdi, dilini onunkine sardı, uzun ve derin bir şekilde. Ardından geri çekildi, dudakları neredeyse onunkilerle flört ediyordu. Fionna tanıştıkları andan beri genç adamın oldukça mantık- sız hissetmesine neden olduğunu düşündü. Sadece bu da değil, mantıksızca da hareket ediyordu. Fionna Hawkes geceyarısını bir erkeğin kollarında asla geçir mezdi, hem de neredeyse hiç tanımadığı bir erkeğin kollarında. Fionna Hawkes o adamın kendisini öpmesine asla izin vermezdi. Bir kez bile. Ya da iki kez. Ya da üç kez. Ve asla bu şekilde öpmesine.
Sayfa 140
54 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.