Gönderi

96 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Ağaç kovuğundan çıkmak: bu deyişi çok severim. Yalnız olmadığımı, dünyaya öylesine gelmediğimi anımsatır bana. Ağaç kovuğundan çıkmadık, var elbet bir annemiz babamız. Ama, bir aması da var. Herkesin kovuktan çıkmaması kendine, herkesin ebeveyni bir değil. Biz nasıl ki bir değiliz~ Kimimizin halası annelik yapar, kimimizin babası en yakın sırdaşı. Fil Gözü bu ağın ortasına çekti beni. Bir cümbüşün içine. Ağaç kovuğundan çıkmamış ama bir ağacın kovuğuna sığınanları okudum sanki. Koşmuş da yorulmuş, çok duymuş da kulaklarını tıkamış, dönmüş durmuş da yönünü bulamamışları.. Bir de kirpileri, kuşları, filleri.. . Mevsim Yenice, bir pencerenin arasından sızan ışığı yüzümüze tutuyor. Gözlerimizi kaçırabilir ya da o pencereyi biraz daha açabiliriz. Fil Gözü’ndeki sekiz öykü de sarmaladı beni (özellikle Buzda Balık Avı ve Lokal Anestezi), gök dolsun içeri diye pencereyi açanlardan oldum ben. Belki siz de öyle yaparsınız~ . Ata Uzuner kapak tasarımıyla ~
Fil Gözü
Fil GözüMevsim Yenice · Can Yayınları · 202410 okunma
·
696 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.