Olguyu ve durumu anlayamadan, ötekiyle ve ilişkiyle ilgili görüş netliği
sağlanmadan, konserve stratejilerle kendini korumaya odaklanan birey, bir
süre sonra sadece hayatındaki narsistin değil başkalarının her tutum ve
davranışını da tehdit olarak algılamaya, insanları etiketlemeye ve itmeye
başlıyor. Bu durumda kendisi de çevresindekilere yabancılaşıyor, temel
güven duygusu azalıyor, aşırı hassasiyet gelişebiliyor. “Bu da mı narsist
yoksa! / O bunu yaptı, ne yapacaktık? / Öteki şunu yaptı ne diyecektik?”
gibi kaygılarla obsesif bir “semptom yakalama - taktik kovalama”
döngüsüne girebiliyor. Alarma geçmiş sinir sisteminin yol açtığı aşırı
hassasiyet hali bireyin diğer etkileşimlerine ve hayatının diğer alanlarına
yayılabiliyor.