Gönderi

Daha önce söz ettiğimiz gibi Latince natio -aynı anneden doğan birden çok yavru- Roma'da, Romalı yurttaşlardan olmayan, yabancı topluluklar için kullanılan aşağılayıcı bir sözcüktü. Roma'nın düşmesinden yüzlerce yıl sonra ortaçağın ilerleyen yıllarında, Batı Avrupa'da aslen Hristiyan kurumlar olan üniversiteler kuruldu. Bu üniversiteler nereye kurulmuş olursa olsun, öğrencileri üniversite şehirlerinde yabancıydı. O tarihte natio sözcüğünün aşağılayıcı çağrışımı unutulmuştu; yazılı belgeler bu sözcükle bağlantılı bir aşağılama tavrı aksettiremediğinden sözcük, yabancılar topluluğu için kullanılan yansız bir ifade olarak kalmıştı. Ortaçağ üniversitelerinin öğrencileri böylece "nations" yani "milletler" denen gruplarda tasnif edilir olmuştu. İlahiyat öğreniminin büyük merkezi Paris Üniversitesinde, bu küçük yabancı toplulukları geldikleri coğrafi bölgenin adına göre sınıflandırılıyordu. Üniversitede böyle dört "millet" vardı: Fransa'nın büyük bir kısmı ve daha sonra İtalya, İspanya ve Portekiz olacak topraklardan gelen millet; İngiltere ve bazı batılı Cermen prensliklerinden gelen öğrencilerden oluşan Almanya'dan gelen millet; Fransa'nın kuzeybatı sahilinden gelenlerden oluşan Normandiya'dan gelen millet ve bugünkü Hollanda'yı kapsayan Picardy'den gelen millet. Ortak yaşam ve çalışma alanlarını paylaşan bu üniversite milletleri tayfa oldular ve skolastik tartışmalarda savundukları ortak fikirler geliştirdiler. Böylelikle "nation" sözcüğü, tedrici biçimde bir yabancılar topluluğu tanımına dönüşen ek bir anlam -bir fikir topluluğu anlamı- kazanmış oluyordu. 1274 yılındaki Lyon Kilise Konseyinden itibaren bu yeni kavram -bir fikir topluluğu olarak nation, yani millet- konseydeki ciddi dini meseleleri tartışan taraflara uygulanmaya başladı. Üniversiteli milletlerden farklı olarak bu konseyci milletler, zamanın dini ve dünyevi güçlerini temsil eden etkili ve yüksek mevkilerden insanlardı. Bu bağlamda uygulandığında "nation" yani "millet" sözcüğünün anlamı karar-verici seçkinler için kullanılan bir terim haline gelerek bir kere daha değişiyordu. En azından on sekizinci yüzyıl ortalarına kadar, kıta Avrupa'sında "nation" sözcüğünün kabul edilen anlamı buydu.
Sayfa 23 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
·
97 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.