Belirlenimcilik doğruysa gözümüze kestirdiğimiz fırsatların gerçek bir varlığa sahip olmaktan ziyade zahiri olmakla kalacakları fikri sadece metafiziksel olarak iyi temellendirilmemiş bir fikir olmakla kalmaz, politik anlamda yozlaşmış ve ahlaki anlamda şüpheli bir fikir olduğunu da itiraf etmeyi gerektirir. Eğer gerçek fırsatların varlığından bahsedilemiyorsa, Harward, Stanford ve Swarthmore'dan aldığı kabullerin hangisini değerlen direceğine karar vermek için strese giren biriyle, ertesi gün fabrikadaki işine gidip gitmemek konusunda gerilimli bir karar vermek zorunda olmayan bir kişi arasında gerçek ve önemli bir fark olmayabilir. Bahsi geçen bu hayal ürünü iki aktörün gerçek fırsatlara sahip olup olmadıklarını merak ediyormuş gibi yapanlar çıkabilir, ama aklı başında herhangi bir kimsenin bu ikisinden hangisiyle yer değiştirmeyi kabul edeceği de açık olsa gerektir. Özgürlüğün nedeni gibi bir konuda ilerleme kaydetmek, aslında önemli ve nihai olan sorunun atom altı parçacık fiziğindeki öğreti ve keşiflere özgü çapraşık imalara yaslanan ve büyük ölçüde önceden kestirilemeyen soru olduğu varsayımından hareketle mümkün değildir.