Gönderi

430 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
sizi diğer insanlardan ayıran şey nedir? başka insanlarla empati kurmanızı sağlayan şey nedir? ve hatta sadece insanlara özgü olan kültür ve medeniyetin doğması gibi konuları yeniden düşündüren nedir? Ayna Nöronlar, Taklit ve Öykünme V. S. RAMACHANDRAN | ÖYKÜCÜ BEYİN Öykücü Beyin kitabını oluşturan dokuz bölümünden yedisi, ayna nöronlar üzerine temellenmiştir. bu incelemeyi ayna nöronlar üzerine referansları tamamen Ramachandran'a vererek düzenlemekteyim. ayna nöronlar hakkında önizleme edineceğiniz bu yazının, kitaba daha kısa sürede anlam yüklemenizi sağlayacağını umuyorum. Ramachandran ayna nöron sisteminin bilinç, benliğin temsili, medeniyet, kültür ve insan kültürü fenomenleri gibi konuları tekrar düşünebilmemizin yolunu açan ara yüzeyi oluşturduğunu ileri sürmekte. peki nedir bu ayna nöronlar? beynin frontal lobunda bulununan ayna nöron adı verilen bir grup nöron, basit motor komuta hücreleri olarak bilinirler. ayna nöronlar, spesifik hareketlerimiz sonucunda uyarılır ancak bu nöronlar yalnızca eylem anında değil, aynı eylemde bir başkasını seyrederken de etkinleşir. yani: ayna nöronlar, bir başkasının bakış açısını da benimser. bu, diğer kişinin hareketinin bir çeşit sanal gerçeklik simülasyonunu yaratmak gibidir. peki bu ayna nöronların asıl belirgin özelliği nedir? birincil olarak taklit (imitasyon) ve öykünme (emülasyon) gibi konularla bağlantılı olmaları. bu hücrelerin yaptığı şey diğer bir kişiyle etkin bir biçimde empati kurmanızı sağlamak ve onun niyetlerini -aslında neyle uğraştığını- "okumanızı" sağlamak. dokunma eylemlerimiz için de alt grup ayna nöronlar vardır. biri size dokunduğu zaman beyninizin duygusal kısmı olan somatosensor korteksindeki ayna nöronların bir alt kümesi olan nöron grupları da uyarılır. bu nöronlar aynı şekilde biri size dokunduğu zaman uyarıldığı gibi, başka birine dokunulduğunu seyrettiğiniz zaman da uyarılır yani bu: başka birine dokunulmasını empatize ettiğiniz anlamına gelir. peki o kişiyle empati kuruyorsanız, size gerçekten dokunulduğu hissine neden kapılmıyorsunuz? kafanız neden karışmıyor? bu durum derideki reseptörler sayesinde gerçekleşir. beyne geri giden dokunma ve ağrı reseptörleri, "endişe etme, sana dokunmuyor" mesajını beyne iletirler. ayna nöronları ile hareketini gözlemlediğiniz kişiye karşı her an empati hissediyorsunuz. ama dokunma hissini deneyimlemiyorsunuz. beyne giden geri bildirim sinyali sayesinde bilinçli dokunma hissi yaşamıyorsunuz. ancak bir uzvunuz ampüte edilmiş veya uyuşturulmuş olsa durum aynı mı olacak? Ramachandran ayna nöronlara "gandi nöronları" veya "empati nöronları der. karşıdaki kişi ve sizin aranıza giren şey derinizdir. deri kaldırılırsa o kişiye dokunulduğunu seyrettiğiniz zaman, dokunma hissini tamamen aklınızda deneyimlersiniz ve diğer insanlarla aranızdaki bariyeri yok etmiş olursunuz: deriniz diğer insanlarla bağlantınızı kesen bariyeriniz, ayna nöronlarıysa tam anlamıyla gandi nöronları. bu düşünce pek çok doğu felsefesinin de temelidir. ve aslında, diğer insanlardan ayrı, tek başına dünyayı gözlemleyen, insanları gözlemleyen, gerçek bağımsız bir benlik yoktur. gerçekte siz sadece sosyal mecralarla değil, kelimenin tam anlamıyla nöronlarınızla birbirinize bağlısınız. nöron ağı zinciriyle. sizin bilincinizle bir başkasının bilinci arasında gerçek bir ayrılık yoktur. bunlar felsefi temelli söylemler değil, temel sinirbilim anlayışından ortaya çıkar. ayna nöronlar hakkında kitaptan geçen kısımlar özelinde söylenecek çok şey var. temeli anlamlandırmak üzere bu kadarını yeterli buluyor, bu yazının okumalarınıza ışık tutacağını umuyorum.
Öykücü Beyin
Öykücü BeyinV. S. Ramachandran · Alfa Yayınları · 2019135 okunma
·
134 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.