Gönderi

aklıma esene g(y)el - dört
“‘Sayma!’ diyorum kendime geçip giden günleri, üst üste topladığın seneleri.. hem kim öğretti ki bana abaküsle bu anlamsız matematiği. Sayılar arttıkça eksiliyorum, eksiltiyorum.. sahi hangi evrenin matematiğinde yanlış yapmamış oluyorum? Sen hiç ağlarken gözlerinden kaç damla aktığını saydın mı? Hangi damlanın kime ya da ne için aktığını, akarken kalbinden ne kadar eksilttiğini, geriye doğru saramayacağın kayıplarını hiç düşündün mü? Yoksa onlar feda edebileceğin yasların en küçüğü müydü? Küçültmeye çalıştığımız acıların bizi paramparça eden şeyler olduğunu, önemsiz kategorisinde depolarsak daha az yıpranacağımızı, olmamış sayarsak normalleşebileceğimizi düşünmek istiyoruz değil mi? Bugünü kurtar aferin, peki ya yarın.. yapayalnız, anlayandan yoksun, sadece eleştirmek için doğmuşlardan kaçmaya çalışırken, toplumun yadırgadığı yanlarını sessizce sevip sararken yine yalnız.. Kendimize sarılmaktan yorulduk, hepsi geçecek demekten yorulduk. Bunu bizim için yapacak bir yürek aramaktan yorulduk. Bu ucu bucağı görünmeyen yalnızlığımızdan yorulduk. Keşke bunların hepsinin doğru çözümlerini de öğretseydi abaküslü öğretmen. Belki o zaman hatasız yaşayabilirdik birçok şeyi.” ~ ben’den ~ 22.05.2024 ~ 22:12 ~
·
102 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.