Gönderi

Şimdi öz-suçlayıcı tutumlara geri dönecek olursak, bunların, bir ayıplanma korkusuna karşı bir koruma ve olumlu güvence uyandırmanın yanısıra, hizmet ettiği bir başka işlevin de, nevrotiği, değişmenin zorunluluğunu görmekten alıkoyması ve gerçekte değişmenin yerine konmuş bir şey olarak iş görmesi olduğu görülür. Gelişmiş bir kişilikte değişmeler yaratmak her­kes için son derece zordur. Ama nevrotik birey için bu iş iki kat daha zordur ve bunun nedeni onun değişme zorunluluğunu kavrama konusunda daha büyük bir zorluğa sahip olmasının yanısıra, turumlarından bir çoğunun kaygı tarafından zorunlu kılınmış olmasıdır. Sonuç olarak, değişme zorunda olma bek­lentisinden ölesiye korkar ve bu zorunluluğu algılamaktan ka­çar. Bu bilgiden kaçma yollarından birisi öz-suçlama aracılığıyla "yakayı sıyırabileceği" yolundaki gizli bir inanç geliştirmektir. Bu süreç sık sık gündelik yaşamda gözlenebilir. Eğer bir insan bir şeyi yapmış olmaktan ya da yapmayı başaramamış olmaktan ötürü pişmanlık duyar ve sonuç olarak yaptığını onarmayı ya da sorumlu olan tutumunu değiştirmeyi isterse, suçluluk duygula­rına gömülmeyecektir. Ama eğer suçluluk duygularına kapılırsa bu, onun zor olan değişme işinden kaçındığını gösterir. Gerçek­ten de pişmanlık duymak değişmekten çok çok daha kolaydır.
Sayfa 181Kitabı okudu
·
33 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.