Gönderi

Sanatçı, zanaatkar durumundan çıkıp bir zihin ve düşünce aristokratı haline gelmişti. Ama tek başlarına yaşayan sanatçıların içinde bulundukları toplumun talepleriyle fildişi kulelerinden çıkıp, mesajlarıyla insanlığı et­ kiledikleri dönem henüz gelmemişti. Kendisiyle kitleler arasına bir mesafe koyan rönesans sanatı, zengin patronların ve entelektüellerin oluşturduğu aristokrat sı­ nıfın coşkusuyla yüceltiliyordu. Böylece sanat, bir saray etkinliği haline gelmiş ve toplumsal gereklerin etkisinde kaldığı daha önceki dönemlerde olduğundan çok daha fazla, patronaja dayanmak zorunda kalmıştı. Her tür ruhani ya da dünyevi yararlılık kaygısından kurtulan sanat eseri, bir "objet d'art" (sanat nesnesi) haline gelmiş ve kendi kendinin amacı olmuştu. Sanat eseri, salt bir seyretme ve tat alma edimi için yapılıyordu artık ve bu eseri de ancak kültürlü bir seçkinler zümresi anlayabilirdi.
Sayfa 256 - PdfKitabı okudu
·
182 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.