Gönderi

20. Hani bir zamanlar Mûsâ, kavmine demişti ki: “Ey kavmim! Allah’ın size geçmişte lutfedip bahşettiği nîmetleri bir düşünün; hani aranızdan Peygamberler çıkarmış, sizi özellikle Yûsuf Aleyhisselamı ve Mısır’da yöneticiler, hükümdarlar yapmış ve dünyada başka hiç kimseye vermediği nîmetleri size vermişti. İşte, bugün yine bu nîmetlere sahip olabilirsiniz.” 21. “O hâlde, ey kavmim; Allah’ın size vatan olmak üzere vaad ettiği Filistin diyarındaki şu kutsal topraklara girin ve O’nun yardımıyla orayı fethedin! Sakın arkanızı dönüp kaçmayın, yoksa dünyada da, âhirette de hüsrana uğrarsınız!” 22. Ama onlar, “Ey Mûsâ!” demişlerdi, “Sen de biliyorsun ki, orada son derece zorba ve acımasız bir toplum var! Onlar oradan çıkmadıkça, biz oraya asla girmeyeceğiz! Ne zaman onlar kendiliklerinden çıkıp giderlerse, ancak o zaman oraya gireriz!” 23. Bunun üzerine, Rablerinin azâbından korkan ve Allah’ın iman ve ilim nîmeti bahşettiği iki adam, Müslümanca ileri atılıp dediler ki: “Arkadaşlar! İnkârcılar, ekonomik ve sosyal açıdan, silah ve sayı bakımından bizden güçlü görünseler de, unutmayın, Allah bizimle beraberdir. O hâlde, düşman üzerine yürüyün. Şehre kapıdan girin. Kapıyı tutun ve üzerlerine hücum edin, saldırın. Size düşen görev bu kadar. Bunu yaptınız, kapıdan girdiniz mi korkmayın. Artık kesinlikle siz galipsiniz. Eğer gerçekten inanmış iseniz, haydi, yalnızca Allah’ı vekil kabul edin ve sadece ona güvenin, sözlerini dinleyin, dediğini yapın!” 24. Ama onlar, hâlâ direterek, “Ey Mûsâ, onlar orada bulundukları sürece, biz o şehre asla girmeyeceğiz fakat ille de istiyorsan, sen ve Rabb’in gidin ve onlarla kendiniz savaşın, biz burada oturup bekleyeceğiz!” dediler. 25. Bu küstahça davranış karşısında Mûsâ, üzüntü ve çaresizlik içinde “Ey Rabb’im, görüyorsun ki, benim kendimden ve kardeşimden başka hiç kimseye sözüm geçmiyor! O hâlde, şu isyankâr insanlarla yollarımızı ayır yâ Rab!” diye yalvardı. 26. Bunun üzerine Allah, “Öyleyse, kırk yıl boyunca o topraklara girmek onlara yasaklanmıştır; bu süre içinde çöllerde şaşkın şaşkın dolaşıp duracaklar! Artık şu yoldan çıkmış toplum için kendini üzme ey Mûsâ!” buyurdu.
Sayfa 141Kitabı okudu
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.