yakarıcı ve güldürücü bir çağrı gibi, alaycı ve güldürücü bir kınama ya da hatırlatma ya da korumaya alma ya da bilinmez ne gibi, kuşkusuz hiçbir şey, olsa olsa anlamdan yoksun sözler, bıkıp usanılmaz bir tekrardaki kesik kesik, hafif , kaygısız notalar,
deyim yerindeyse zamanın kendisi de tıpkı kendi aşağılanmışlıkları içinde kokuşmuş binlerce ve binlerce insandan yayılan boğucu pis koku kapağının altına kapatılmış çamur, durgun, çamurlu toprak gibi kımıltısızdı, bu insanlar yaşayanların dünyasından dışlanmış ama henüz ölülerin dünyasına da girmemişlerdi: Tabiri caizse, her ikisi arasındaydılar üstlerindeki gülünç üniforma enkazını alaya bir damga gibi taşımaktalar, üniformaları onları bir hayaletler topluluğuna benzer kılar, ihmal edilmiş ruhlar topluluğuna yani hem ölüm hem hayat tarafından unutulmuş ya da itilmiş ya da reddedilmiş ya da geri çıkarılmış ruhlar gibi sanki ne biri ne de öbürü istemiştir onları öyle ki şu anda sanki zamanın içinde değil de grimsi, boyutsuz, değersiz, süresi belirsiz bir tür formaldehit çözeltisi içinde hareket ediyor gibiydiler, bu çözeltinin belirsiz süresini yer yer delen de nostaljik, zarif ve inatçı bir biçimde tekrarlanan hep aynı nakarat, hep aynı anlamdan yoksun, kesik kesik, melankolik sözcüklerdi:..
.