Gönderi

Sadece köpek mi?
Osmanlı insanı , İslam'ın onu donattığı rahmet elbisesi sayesinde, bu hayvancıklara , "Ağzı var , dili yok. Allah'ın yarattığı garip mahluklar. " Vicdanıyla bakardı. Hatta ve hatta "Mancacılar" denilen kişilere para verilip sokak hayvanlarının beslenmesi sağlanıyordu. Mesela 1778 tarihli, Rumelihisarı civarındaki " Hacı Seyyid Mustafa Vakfı" sırf bu amaç için kurulan bir hayır kurumuydu. Ayrıca köpeklerin şehri her türlü musibetlere karşı korumada paratoner görevi gördüğüne inanılırdı. "İnsanoğlunun yapmış olduğu bunca zulüm ve cinayetlere rağmen belki de Allah, o sokaklardaki garip kedi ve köpeklerin yüzü suyu hürmetine bizi büyük belalardan koruyor" inancı belleklerden hiç çıkmazdı. Bir diğer husus da köpeklerin mahalledeki hırsızlara karşı "inzibat" görevi görmesi. Ahmet Vefik Paşa'nın şu sözleri hatıra gelir. " Bir çok büyük şehri emniyetsiz kılan, suç işlemeyi meslek edinmiş kitle İstanbul'da yoktur. Bizi gece tehlikelerden koruyan köpeklerimiz, suçlulara müsaade etmez" Vs.. Vs... Bu ve bunun gibi bir çok husus sokaklardaki o canlarımızın aslında ne kadar önemli olduğunu bizlere anlatıyor. Siz siz olun, bu dilsiz canlarımıza sahip çıkın.
·
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.