Fatih Duman | Meczup Sizlere içinizi ısıtacak, okurken kendinize pay çıkarabileceğiniz güzel bir kitap önerisi ile geldim. “Meczupla deli aynı değil. Hoş ikisi de aklını yitirmiştir denir ama aklını terk edenlere deli denir de gönlünü bulanlara meczup. Aşıklara deli diyenin aklı yoktur.” Ahmet fotoğraf çekimleri yapar. Bir gün yine fotoğraf çekimi için düşer yollara. Bu yol onu Ecevit ile karşılaştırır. Ecevit’i gördüğü andan itibaren aklından çıkmaz onun hali, değişik ve tuhaf gelmiştir. Ecevit’in hikayesini öğrenmek , onu anlamak ister. Sorar, soruşturur. Sonunda da öğrenir Ecevit’in hikayesini. Meczup derler Ecevit’e. Meczup deli demek değildir. Deli ile meczup farklı şeylerdir. Bunu çok daha net anlıyoruz bu kısacık öyküde. Ecevit’in nasıl meczup olduğunu, bu hale nasıl geldiğini Ahmet ile birlikte öğreniyoruz. Ahmet, empati kurmaya başlar Ecevit ile. Ahmet’in de bir yarası vardır. Sevdiğini, nişanlısını kaybetmiştir. Ecevit’te kaybetmiştir ancak hikayesi Ahmet’in hikayesinden çok daha farklıdır. Hayattayken kaybetmek mi? Birini öldüğü için kaybetmek mi? Hangisini tercih ederdiniz? Ecevit, belki de hiç gelmeyecek birini bekliyordu. Gelsin diye beklemiyordu ki. Beklemesi bile güzel olduğu için bekliyordu. Çünkü beklemek de sevdaya dahildi. Sevmek, beklemekti. Kendi içinde yaşadığı, belki de karşısındakinin hiç haberinin olmadığı bir sevgiyle beklemek… Ecevit’in hikayesi beni öyle derinden etkiledi ki. Özellikle sonu beni bitirdi diyebilirim. Kısacık bir hikaye nasıl bu kadar etki yaratabilir üstümde diye düşünmeden edemedim. Yazarın kalemiyle tanışma kitabımdı #meczup. Ama o kadar sevdim ki kalemini, bütün kitaplarını alıp okuma isteği duydum. Sizler de öykü kitaplarını seviyorsanız mutlaka bir şans verin bu güzel kitaba, yazarın kalemine. Pişman olmayacaksınız.

MeczupFatih Duman · Nesil Yayınları · 2024118 okunma

·

137 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İrem