Gönderi

Tanrı’nın Gölgesi, Osmanlı gücünün küresel etkisinin izini sürerek eski ve yeni dünyanın şeklinin belirlenmesinde İslam’ın ve Osmanlı İmparatorluğu’nun rolünü anlatıyor ve yenilikçi, hatta devrimci bir açıklama sunuyor. Son beş asırdır bu hikâyenin asıl kısmı profesyonel tarihçiler ve sıradan okurlar tarafından inkâr edildi veya görmezden gelindi. Ancak Müslümanlar, kaçınılmaz olarak ortak bir tarihin ayrılmaz parçasıydı. Kaçınılmaz gerçek şu ki, Osmanlı İmparatorluğu modern dünyamızı kurdu ve bu kuşkusuz, batı dünyasındaki pek çok kişi için acı bir gerçek... Neden böyle? Ana neden, yirmi birinci yüzyıl batı dünyasında -aslında on beşinci ve on altıncı yüzyıl Avrupası’nda da- istemsizce, Müslümanların kültürümüzü oluşturan dine ve kutsal kabul ettiğimiz siyasi sistemlere taban tabana zıt düşman ve teröristler olarak görülmesidir. Popüler kültürden küresel politikalara kadar, muhafazakârlar ve liberaller arasında -özellikle de ABD’de- İslam, bir şekilde “çözülmesi” gereken bir sorun, “diğer büyük güç” olarak görülüyor. Müslümanlar sık sık hem popüler hem resmi iftiraların ve sınırsız fiziksel şiddetin hedefi oluyor... Başka gerçekler de Osmanlı’nın kendi tarihimiz üzerindeki etkisini kabul etmemizin önüne geçmiştir. En başta, son beş yüzyılın tarihini “Batının yükselişi” gibi görme eğilimindeyiz. (Bu anakronik hata Avrupa ve Amerika’da olduğu gibi Türkiye’de ve Ortadoğu’da da geçerlidir.) Aslında 1500’de ve hatta 1600’de şimdiki gibi göklere çıkarılan bir “Batı” fikri yoktu. Modern asırların başında Avrupa kıtası sürekli savaş hâlindeki farklı farklı krallıklar ve küçük, zayıf prensliklerden oluşan hassas bir topluluktu. Avrasya’nın büyük topraklara sahip imparatorlukları eski dünyanın baskın güçleriydi ve Karayipler’deki birkaç ileri mevzi dışında Amerika kendi yerli halkının güdümündeydi. Osmanlı İmparatorluğu Avrupa’da Avrupa kökenli herhangi bir devletten daha çok toprağı elinde tutuyordu. 1600’de dünyayı ele geçirecek tek gücün kim olacağı sorulsa, bir bahisçi parasını Osmanlı İmparatorluğu’na ya da belki Çin’e yatırırdı ama kesinlikle herhangi bir Avrupa devletini seçmezdi.
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.