Gönderi

Bartu Sarca'nın güncesinden... 14.02.2012 Kalın urganı demire bağlarken gözlerimi ondan hiç ayırmadım çünkü bu onun intihar ipiydi, biliyordu. "Öleceksin şeytan," dedim nefesimi vererek, Kalbimi yokladım. Ufacık bir pişmanlık bile hissetmeyecektim. "Ama sen yaşamaya devam edeceksin," diye yanıt verdi. "Hem de beni hiç unutmadın." "Seni unutacağım." O ürkütücü gülümsemesi yüzünde yayıldı. "Ben hep orada olacağım, çocuk. Kabuslarında." Pişmanlık yoktu ama korkuyu yine hissettim, hem de o kadar geçen zamana rağmen. Onun ince boynunu urgana geçirdim, altındaki sandalyeyi itekledim ve karşımda işkence çekerek son nefesini vermesini bekledim. Korkmadım, yetmedi, bir kez daha nefes almasını sağladım sonra bir kez daha sandalyeyi itekledim. Ona işkence çektirdim, o karşımda işkence çekerken keyifle izledim. Son nefesini verdikten sonra arkamda muhtaç olduğum bir nefes sesini duydum. Lal, beni izliyordu ve benim değil ama onun gözlerinde korku vardı. Bu gece uyudum. Ama şeytan haklıydı. O hala kabuslarımdaydı hem de artık yalnız değildim, Lal'i de koruyamıyordum. Şeytan artık ikimizi de her gece mahvediyordu. Birinci Sokak Nöbetçisi, Bartu Sarca
··
73 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.