Gönderi

108. Allah’tan başka varlıklara tapanlara, O’nun yerine başkalarına yalvaranlara sövmeyin. Bizzat kendi şahıslarını aşağılamayın. Ayrıca; Onların Allah’tan başka yalvardıkları ve kutsal saydıkları putlarına, önderlerine, ilâhlarına da sövmeyin. Böylece onlar da cahillikle taşkınlık edip Allah’a sövmesinler. Çünkü onlar, doğruyu-yanlışı birbirinden ayırt edemeyen kimselerdir. İşte biz her topluma, kendi yaptıklarını böyle güzel gösterdik. Allah tarafından ortaya konulan yasalar gereğince, insanlar sürekli yaptıkları kötülükleri zamanla doğal ve olağan davranışlar olarak algılamaya, hattâ bir süre sonra onları savunmaya başlarlar. O hâlde, güzel bir imana sahip olmak isteyenlerin güzel davranışlar göstermeleri gerekir. Bunun için de, şu hakîkatin çok iyi idrâk edilmiş olması şarttır: Her insan önünde sonunda mutlaka bir gün ölümü tadacaktır. Sonra hepsi Rab’lerinin huzuruna çıkacak ve o zaman Allah, bütün yaptıklarını onlara haber verecektir. İşte bunu idrâk edemeyen kâfirler, Kur’an gibi muhteşem bir mûcizeyi görmezlikten geliyorlar da, sırf bahaneler öne sürebilmek için: 109. Kendilerine Safa tepesinin altına dönüşmesi veya gökten meleklerin inmesi gibi istedikleri türden bir mûcize gösterilmiş olsa, kesinlikle iman edeceklerine dâir olanca güçleriyle Allah’a yemin ediyorlar. Ve bazı müminler de, belki bu inkârcılar imana gelirler ümidiyle, böyle olağanüstü hâdiselerin gerçekleşmesini arzu ediyorlar. Onlara de ki: “Mûcizeler, yalnızca Allah’ın katındadır. Onu ne zaman, nerede, nasıl göndereceğine O karar verir. Unutmayın ki, Allah sizi imtihân ediyor, siz Allah’ı değil!” Ey müminler! Şunu iyi bilin ki, onlara mûcize gönderilseydi bile, haksız önyargıları, kibir ve inatları yüzünden, yine de imana gelmeyeceklerdi.
Sayfa 178Kitabı okudu
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.