Paslı çivi tetanos yapar mı?
Çocuklar düşe kalka büyürler. Ellerinde; bacaklarında özellikle dizlerinde
sürekli yaralar vardır. Bu yaralar büyükler tarafından pek dert edilmez.
Sağlık kutusundan biraz oksijen biraz tentürdiyot, gerekirse bandajla tedavi
hemen ayaküstü yapılır. Çocuk toprağa düşmüş, taşa çarpmış çok
önemsenmez. Ancak iş paslı bir çiviye gelince panik başlar çünkü tetanos
tehlikesi vardır.
Halk arasındaki yaygın adı ‘kazıklı humma’ olan ve kasların gevşemelerine
zaman bırakmayacak kadar sık gelen uyarılarla kasların devamlı kasılması
hali olarak tanımlanan tetanos hastalığı ölümle sonuçlanabilir. .
Tetanosun çiviyle de, basit bir oksitlenme olayı olan pasla da doğrudan bir
alakası yoktur. Paslı bir çivinin açtığı yara çivinin malzemesinden veya
pasından dolayı tetanosa yol açmaz, çünkü normal şartlarda bir çivide
tetanosa yakaçan ‘clostridium tatani’ denilen mikrop yoktur. Ancak paslı bir
çivi tetanos üreten bir organizma ile temas ettiyse durum farklıdır. Tabii
aynı durum vücudumuzda yara açabilecek bütün şeyler için de geçerlidir.
Yani çivinin tetanosla ilgili özel bir ilişkisi yoktur.
Tetanos mikroplan genellikle toprakta bulunurlar ama hemen her yerde
karşımıza çıkabilirler. Oksijensiz kalan bir yaranın içine girerlerse gelişirler.
Giriş noktasında üreyen mikrop, toksinlerini organizmanın her yanına
dağıtır. 8-16 gün süren kuluçka döneminden sonra da bütün vücudu
etkilemeye başlar.
Tetanos mikrottı oksijeni sevmez, onun için havasız ortamlarda, toprakta ve
gübre yığınlarında kolayca yaşar. Derideki basit bir çizikten bile insana
bulaşabilir. Çivi deriyi de delip çok derine batabildiğinden, paslı bir çivi daha çok toprağa bulanabileceğinden ve mikrobun yaşamasına uygun bir
ortam olduğundan riski arttırır ama hastalığın tek nedeni değildir.
Tetanos mikrobu sadece oksijensiz ortamda üreyip çoğalabilir. Koşullar
elverişsiz olduğunda uygun bir ortamı buluncaya kadar uyuklama evresine
girer ve uzun yıllar dayanabilir. Yaraya bulaşınca, kanla oksijen alamayan
bu ölü dokuda hızla etkin hale geçer ama dokunun kendisine zarar vermez.
Üreyen mikropların yaydıkları toksinler vücuda yayılarak hastalığa sebep
olurlar. .
Tetanostan çocukluk çağında başlatılan, her beş yılda bir tekrarlanan aşılarla
korunma imkanı vardır. Aşılanmamış kimselere ise hemen tetanos
toksininin antitoksini (panzehiri) verilir ve geçici bağışıklık kazandırılır. Bu
ancak sinir hücrelerine ulaşamamış toksinlerin etkilerini bastırabilir.
Sadece paslı çivi değil vücuda batan, yara açan her şeyde potansiyel tetanos
tehlikesi vardır. Özellikle bahçe aleti kullananlarda risk daha fazladır.
Hastalık hayvanlarda da görülür. Sığırlar, koyunlar ve keçiler hastalığa
duyarlı, domuzlar ve köpekler ise dayanıklıdırlar. Kuşlar bu hastalığa
tutulmaz.
Hastalığın ilk belirtisi çene kaslarında görüldüğünden bu hastalığa ‘çene
kilitleyen’ de denilir. Yüz kaslarının kasılması hastanın yüzünde alaycı bir
gülümseme ifadesi yaratır. Tedavi olumlu sonuç vermezse bu ifade kalıcı olur.