Gönderi

Çeşitli toplumları incelemek, bize dünya üzerinde yaşa- yan halklar arasındaki farklılıkları gösterir. Kendi misa- firperverliğimizin ve giyinme biçimimizin ya da statü sembollerimizin diğerlerininkinden daha iyi olduğunu düşünmemeliyiz. Bu tür adetlerde farklılıklar olması beklenir bir şeydir ve hiçbir grup bir diğerini bu tür şey- lerden ötürü yargılamamalıdır. Ama ya çocukları taciz etmek, ırza geçmek, cinayet ve soykırım gibi diğer ko- nular? Ahlaki kuralların farklı olmasının bu davranışların doğru ya da yanlış olmasını kanıtlayabileceği sonucuna varabilir miyiz? Toplumsal görecelik, ahlak kuralları için bilimsel bakış açısını temel aldığını iddia eder. Ama başından itibaren şu sorunla karşılaşır: Mantık yürütürken hangi adımla olandan olması gerekene kayabiliriz? Bir toplu- mun çocuk öldürmeyi nüfus planlaması yöntemi olarak gördüğünü düşünelim; bunun doğru bir şey olup olma- dığından nasıl emin olabiliriz? Yani, bu eylemin doğru olup olmadığını nereden biliyoruz? Toplumsal uygula- malara bakarak bunların doğru olup olmadıkları sorusuna bir cevap bulabilmemiz asla mümkün değildir. Bizler yalnızca uygulamaların nelerden ibaret olduğunu göz- lemliyoruz.
Sayfa 25 - Haberci yayıneviKitabı okudu
27 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.